TÜRK Kadına RESTORANDA Irkçılık Yapıldı; Ama Kimse Onun GERÇEK Kimliğini Bilmiyordu (Gerçek Hikaye)
Apr 29, 2025
Yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına hoş geldiniz! Gerçek hayatın içinden gerçek hikayeler, yaşanmış hikayeler, ilginç hikayeler, gizemli hikayeler, duygusal hikayeler, korku hikayeleri ve ibretlik hikayeler ile dolu bir dünyaya adım atın! Bu kanalda, yaşanmış olaylardan alınan dersler, sıra dışı hikayeler ve şok edici gerçekler sizi bekliyor. Başarı hikayeleri, hayatta kalma mücadeleleri ve motivasyon dolu anlar ilham verirken, trajik aşk hikayeleri ve dram dolu hayat öyküleri yüreğinize dokunacak.
Gerilim ve korku sevenler için paranormal hikayeler, cin hikayeleri ve esrarengiz olaylarla dolu tüyler ürperten anlar sizi bekliyor! Gizemli vakalar, doğaüstü olaylar ve akıl almaz gerçekler, bilinmeyene olan merakınızı körükleyecek.
Ayrıca, dedektif hikayeleri, alternatif tarih olayları, psikolojik gerilim hikayeleri ve gizemli dostluk öyküleriyle de sürükleyici bir maceraya hazır olun. Gerçek dünyada yaşanmış gizemli olaylar ve inanılması zor ama gerçek hikayeler her hafta bu kanalda!
Eğer bilim kurgu, fantastik hikayeler ve mitolojik olaylar ilginizi çekiyorsa, efsaneler ve mitolojik canavarlar ile dolu bir dünyaya kapı aralayabilirsiniz.
Bunların yanı sıra, eğlenceli anılar, komik hikayeler ve kültürel öyküler yüzünüzde bir tebessüm bırakacak. Macera ve kahramanlık hikayeleri, sürükleyici kaçış öyküleri ve aksiyon dolu olaylar ise heyecan arayanları bekliyor!
Şehir efsaneleri, tarihten ilginç olaylar, trajik geçmiş hikayeleri ve şok edici gerçeklerle zaman yolculuğuna çıkmaya ne dersiniz?
📌 Gerçek hikayelerin izini sürmek için kanala abone olun ve bildirimleri açın!
📩 İletişim & İş Birlikleri: [email protected]
🎥 Kullanılan Kaynaklar ve Atıflar:
Stock Görseller & Videolar:
Pexels - https://www.pexels.com/
Show More Show Less View Video Transcript
0:00
hayatınızda hiç ırkçılığa uğradınız mı
0:02
ya da daha önce hiç ırkçılığa
0:04
uğrayanların ne hissettiğini düşündünüz
0:06
mü veya dış görünüşünüzden dolayı
0:09
insanların yargılayan gözlerine ve
0:11
sözlerine maruz kaldınız mı umarım
0:14
kalmamışsınızdır bu hikayemizde Almanlar
0:16
tarafından tüm bu kötü davranışlara
0:18
maruz bırakılan bir kadının hikayesine
0:21
tanık olacağız umarım beğenirsiniz iyi
0:24
seyirler yaşanmış Gerçek Hikayeler
0:26
kanalına abone olmayı ve videoyu
0:29
beğenmeyi ihmal etme herkes hayatının
0:31
bir anında gururuyla sınanır kimileri
0:34
sessizce boyun eğer kimileri ayağa
0:37
kalkar ve unutturulmayacak bir ders
0:39
verir o gün Berlin'in merkezinde
0:42
kalabalık bir restoranın kapısında duran
0:44
kadın da tam olarak bunu yapacaktı fakat
0:47
kimse onun kim olduğunu bilmiyordu
0:51
henüz kaldırım kenarında durdu derin bir
0:54
nefes aldı hafifçe havalanan pardösüsünü
0:57
düzeltti üzerindeki sade kıyafetleri
1:00
ayakkabısındaki yol tozları ve başındaki
1:03
açık renk eşarp onu şehrin sıradan bir
1:06
ziyaretçisi gibi gösteriyordu kapının
1:09
camında yansımasını gördü yorgun ama
1:12
dimdik bir bakış sonra kapıyı itti ve
1:15
içeri girdi içeridekilerin konuşmaları
1:18
bir anda azaldı birkaç masa dönüp ona
1:20
baktı göze batıyordu ve bu onun suçu
1:24
değildi barın arkasında duran genç şef
1:27
kaşlarını çattı arka planda birileri
1:30
mırıldandı önde duran kısa saçlı kalın
1:33
çerçeveli gözlük takan müdür kadın
1:35
kadına yaklaşırken yüzünde yapmacık bir
1:38
tebessüm vardı "merhaba" dedi müdür
1:41
kadın dili fazlasıyla mekanikti
1:44
"rezervasyonunuz var mı?" kadın başını
1:46
salladı "hayır." dedi "ama bir masa
1:49
istiyorum."
1:51
Müdür kadın hafifçe burun kıvırdı burası
1:53
biraz farklı bir yer." dedi "biz kıyafet
1:57
standardı olan bir restoranız kadın
1:59
başını eğmedi sadece
2:02
gülümsedi anlıyorum." dedi şef arkasını
2:05
dönüp bir şeyler homdanarak
2:07
arkadaşlarına fısıldadı kadın kulak
2:09
misafiri olmamak için direndi ama
2:12
kelimeler sertti duyulacak kadar açıktı
2:16
yine nereden geldiyse dedi şef
2:19
üstü başı perişan dedi bir başkası
2:23
buraya uygun değil dedi bir diğeri
2:25
kadının yanakları hafifçe kızardı ancak
2:28
alnındaki ter damlası gibi parlayan
2:30
sabır damlası düşmedi o alışkındı müdür
2:35
daha da yaklaşarak sesini alçaltmadan
2:37
söyledi "belki de sizin için başka bir
2:40
restoran daha uygun olur." dedi "burası
2:43
biraz seçici bir yer kadın alnındaki tek
2:46
kırışığı bile bozmadan gülümsedi "bi
2:50
masa rica ediyorum." dedi müdür
2:53
gözlerini devirdi arkaya döndü şef bir
2:56
şeyler işaret etti şef kahkaha attı
3:00
"mutfağın yanındaki küçük masa boş."
3:03
dedi uygunsa kadın başını salladı
3:06
"teşekkür ederim." dedi müdür onu adeta
3:09
sürüklercesine restoranın en karanlık
3:12
köşesine götürdü mutfağın kapısından
3:15
gelen yemek kokuları ve garsonların
3:17
telaşı arasında sıkışmış küçük uyduruk
3:20
bir masa masayı
3:22
gösterdi "buyurun." dedi kadın oturdu
3:26
başını kaldırdı ve çevresine baktı bazı
3:28
müşteriler olanları fark etmiş
3:30
bazılarıysa telefonlarına gömülmüştü
3:33
fakat gözlerinde aynı ifade vardı sen
3:36
burada bir yanlışsın kadın çantasını
3:39
sandalyenin arkasına astı menüye uzandı
3:42
ama menü getirilmedi bekledi 5 dakika 10
3:46
dakika garsonlar yanından geçip
3:48
gidiyordu biri bile bakmıyordu şef
3:51
mutfaktan kafasını uzattı alaycı bir
3:53
bakışla müdüre bir şeyler söyledi müdür
3:56
kahkaha attı
3:58
kadın sessizdi ve bekliyordu işte o an
4:02
restoranın gerçek hikayesi yazılmaya
4:04
başlamıştı kimse bilmiyordu henüz kadın
4:08
mutfağın hemen önündeki daracık masada
4:10
sessizce oturuyordu çevresinde
4:12
yankılanan kahkahalar çatal bıçak
4:15
sesleri ve fısıltılar arasında yalnız
4:17
kalmış gibiydi sanki herkes onu görmemek
4:20
için bilerek kafasını çeviriyordu
4:22
masanın kenarına bırakılmış paslı bir su
4:25
bardağını fark etti içinde eski bir leke
4:29
bir garson yanından geçti kadın başını
4:32
hafifçe kaldırdı göz göze geldiler kadın
4:35
nazikçe "Pardon" dedi garson hızla
4:38
başını çevirdi sanki duymamış gibi
4:41
mutfağa kayboldu kadının içi burkuldu
4:44
fakat yüzündeki o sabırlı ifade bir an
4:46
bile bozulmadı eliyle eşarbını düzeltti
4:50
çantasından küçük bir defter çıkardı
4:53
kalemi eline aldı sayfanın bir köşesine
4:55
küçük küçük notlar almaya başladı kimse
4:59
anlamadı ne yazdığını belki de hiçbir
5:01
zaman
5:03
anlayamayacaklardı şef mutfağın
5:05
penceresinden dışarı sarkıp müdüre
5:07
seslendi kahve istiyormuş dedi alayla
5:11
önce para görsek mi diye ekledi bir
5:14
başka şef kahkahalarını
5:16
bastıramayarak müdür göz ucuyla kadına
5:18
baktı yavaşça yürüyerek masasına geldi
5:22
ne alırsınız dedi soğuk bir tonla kadın
5:25
menüyü istedi müdür isteksizce ceketinin
5:29
cebinden vuruşturulmuş bir menü çıkardı
5:31
ve masanın üzerine bıraktı kadın menüyü
5:34
açtı tüm yiyeceklerin yanında küçük
5:36
notlar yazılıydı
5:38
önerilmez bugün yok mutfağa uygun
5:43
değil adeta görünmez bir duvar örülmüştü
5:46
kadının iştahı açlığından değil
5:49
onurundan kırılıyordu bir kahve rica
5:52
ediyorum dedi kadın gözlerinin içine
5:54
bakarak müdür bir an duraksadı sonra
5:57
burnundan soluyarak "Sade mi sütlü mü?"
6:01
dedi "sade" dedi kadın müdür hızla
6:05
uzaklaştı mutfakta şef ve diğer
6:08
çalışanlar arasında sessiz kahkahalar
6:10
patladı kadın başını önüne eğdi birkaç
6:14
masa ötede oturan yaşlı bir çift ona
6:16
kısa bir bakış attı kadın gülümsedi çift
6:19
başını hızla çevirdi dakikalar geçtikçe
6:23
sabır birikirken kadın dikkatle
6:25
restoranı izlemeye başladı işlerin nasıl
6:28
yürüdüğünü garsonların müşterilere nasıl
6:31
davrandığını mutfağın düzenini yönetimin
6:34
eksiklerini tüm detaylar gözlerinin
6:37
önünde bir resim gibi açılıyordu kimi
6:39
zaman bir garson yanlış masaya servis
6:42
götürüyor kimi zaman müdür telefonuyla
6:44
meşgulken şef arka mutfakta sigara
6:47
içiyordu bazı müşteriler şikayetçi
6:49
oluyordu fakat ilgilenen olmuyordu kadın
6:53
defterine küçük notlar almayı sürdürdü
6:55
herkes onu görmüyor kimse ona saygı
6:58
duymuyordu işte tam da bu yüzden her
7:01
ayrıntı bütün çıplaklığıyla ona
7:03
görünüyordu bir garson yanlışlıkla bir
7:06
müşterinin üstüne sos döktü müdür gelip
7:08
kuru bir üzgünüz." dedi ve başka hiçbir
7:11
şey yapmadan uzaklaştı müşteri öfkeyle
7:15
söylenirken personel arka tarafta
7:17
gülüyordu kadın başını kaldırıp etrafa
7:20
bir daha baktı duvardaki çatlaklar
7:23
sarkmış lambalar kötü kokan havalandırma
7:27
burası gösterişli bir restoran
7:28
zincirinin parçasıydı ama içeriden
7:31
çürüyordu işte o çürümüşlüğün ortasında
7:34
onu rencide etmeye
7:36
kalkışmışlardı kahvesi nihayet geldi bir
7:39
kağıt bardakta üzerinde restoran logosu
7:42
yoktu ve kahve soğuktu kadın teşekkür
7:45
etti ve kahveyi yudumladı tadı berbattı
7:49
ama yüzünde tek bir şikayet belirtisi
7:51
yoktu müdür bir kenarda gözlerini
7:54
kadından ayırmadan telefonla bir şeyler
7:57
yazıyordu şef mutfakta şakalaşıyordu
8:00
garsonlar yorgunlukla yerlere boş
8:02
tabakları bırakıyordu hiç kimse kadının
8:05
oturduğu yere bir daha bakmadı kadın
8:08
kahvesini yavaş yavaş içti arada
8:10
gözlerini kapattı o an yıllar öncesine
8:13
döndü gençliğinde Almanya'ya ilk geldiği
8:17
günü hatırladı dışarıda yağmur yağıyordu
8:20
elinde küçük bir valiz kalbinde kocaman
8:23
umutlar vardı ilk çalıştığı iş yerinde
8:26
de benzer bakışlara maruz kalmıştı
8:29
kıyafeti yanlış bulunmuştu aksanı dalga
8:32
konusu olmuştu ve yine bir köşede yalnız
8:35
bırakılmıştı fakat o zamanlar bir söz
8:38
vermişti kendine asla pes etmeyecekti
8:41
yıllar geçmiş mücadeleleri büyümüş
8:44
gözyaşları derinleşmişti ama başını hiç
8:47
eğmemişti bugün burada Berlin'in
8:49
göbeğinde yine bir köşeye itilmişti ama
8:52
o aynı kadın değildi artık yalnızca
8:55
umutları değil imkanları da vardı gücü
8:58
vardı ve sabrı bugün burada yaşananlar
9:01
sadece küçük bir başlangıçtı sabrın ve
9:05
sessizliğin arkasında fırtına saklıydı
9:08
restoranda bir kargaşa oldu bir müşteri
9:11
siparişinin yanlış geldiğini söyledi
9:13
müdür umursamaz bir ifadeyle "Siz yanlış
9:16
söylediniz." dedi kadın izliyordu
9:19
müşteriler yüzlerini ekşitiyordu arka
9:22
masada bir çocuk ağlıyordu garsonlar
9:24
görmezden geliyordu kadın son yudum
9:26
kahvesini içti çantasını aldı ve ağır
9:30
ağır ayağa kalktı müdür ona baktı
9:33
içinden sonunda gidiyor dediği
9:35
okunuyordu kadın kasaya yöneldi kasadaki
9:39
genç başını bile kaldırmadan "Neydi
9:41
alacağınız?" dedi kadın cüzdanını açtı
9:45
bir banknot uzattı geri kalan parayı
9:48
istemedi teşekkür etti ve ağır adımlarla
9:51
kapıya yöneldi çıkarken kapıda durdu
9:54
gözlerini restoranın içine çevirdi
9:56
sessizce gülümsedi "henüz bitmedi." dedi
10:00
kendi kendine asıl hikaye daha yeni
10:03
başlıyordu ve kimse az sonra neler
10:06
olacağını bilmiyordu kapı ağır ağır
10:09
kapandı kadın birkaç adım dışarı
10:11
çıkmıştı ki arkasından gelen gülüşmeleri
10:14
duydu başını çevirmedi sanki rüzgar gibi
10:18
geçti yanlarından ama içi kopan
10:21
fırtınayı bastırmak için
10:23
çırpınıyordu yürür gibi yaptı birkaç
10:26
adım ötede kaldı vitrinin camına
10:28
yansıyan restoranı izlemeye başladı şef
10:31
mutfağın kapısından kafasını uzatmış
10:34
kahkahasını zor tutuyordu müdür kadının
10:37
arkasından bakarken cebinden bir sigara
10:40
çıkarıp yaktı kasadaki genç garson
10:43
diğerlerine doğru eğildi ve fısıltıyla
10:46
bir şeyler söyledi "türk işte." dedi
10:50
Garson "ne bekliyordun bahşiş de
10:53
bırakmaz
10:54
bunlar." Sesleri fısıltıydı ama taş gibi
10:57
ağırdı kadının kulakları çınladı elleri
11:01
çantasının sapını daha sıkı kavradı
11:03
fakat kendini durdurdu dönmedi
11:07
görmediğini duymadığını gösterdi çünkü
11:10
sabır bazen en büyük direnişti içerideki
11:13
hava iyice gerilmişti kadının gitmiş
11:16
olmasına rağmen herkesin sinirleri hala
11:19
gergindi nedenini kimse açıkça
11:22
söylemiyordu ama hepsi biliyordu bir
11:24
yabancı onların özel alanına girmişti
11:28
üstelik bir Türk ve kadın boyun
11:30
eğmemişti ne aşağılanmış ne de sinmişti
11:34
bu onları rahatsız etmişti şef arka
11:37
mutfağa dönerken
11:39
mırıldandı şunlar bir de gelip iş
11:41
kuruyor burada müdür başını salladı iyi
11:44
ki patronları biziz dedi yoksa şimdi o
11:47
kadının ayağını yalamak zorunda
11:49
kalırdık arkada küçük kahkahalar patladı
11:53
her kahkaha kadının gururuna bir çizik
11:55
daha atıyordu kadın camın dışında
11:58
ellerini ceketinin ceplerine soktu ve
12:01
beklemeye başladı restorana yeni
12:03
müşteriler girdi bir masa doldu
12:06
garsonlar hızlıca menüleri dağıttı bir
12:10
garson yaşlı bir adamla sohbet etmeye
12:12
başladı söz yine kadına geldi "az önce
12:16
biri geldi" dedi Garson türk sanırım bir
12:20
kahve istedi sonra da çekip gitti
12:23
çok şükür." dedi yaşlı adam "yoksa
12:25
kokusu kalacaktı içeride." Garson güldü
12:29
alman restoranına ne işi var ki bunların
12:32
kadın bunları da duydu rüzgarın taşıdığı
12:35
kelimeler gibiydi sert kırıcı ve bir o
12:38
kadar tanıdık gözleri doldu ama ağlamadı
12:41
çünkü o gözyaşlarını başka bir gün
12:44
saklıyordu bugün direnecekti bugün
12:47
sessiz kalacaktı ama hiçbir şeyi
12:50
unutmayacaktı
12:52
bir süre sonra mutfağın kapısı açıldı
12:54
şef dışarı çıktı sigarasını içiyordu
12:58
yanına başka bir garson geldi şef
13:00
kıkırdayarak konuştu "kim bilir kaç
13:03
kardeşi var?" "Doğrudur" dedi Garson
13:06
"yatacak yer bulamayıp restoran restoran
13:08
geziyorlar işte." Şef güldü "sana bir
13:11
şey söyleyeyim mi patron Türk olsa
13:13
hepimize başörtüsü
13:16
taktırırdı." O an kadın derin bir nefes
13:19
aldı içindeki bütün öfkeyi bütün hayal
13:22
kırıklığını ciğerlerine
13:24
doldurdu sonra yavaşça bıraktı çünkü
13:27
bugün sabır günüydü ama yarın başka bir
13:31
gün
13:32
olacaktı içeriye yeni bir grup müşteri
13:34
girdi bir genç kadın bir yaşlı adam ve
13:38
iki küçük çocuk çocuklar masaya oturur
13:41
oturmaz menüleri çekiştirmeye başladı
13:43
yaşlı adam Garson'a
13:45
seslendi çocuklar çorba istiyor hızlı
13:48
getir garson burnundan soluyarak
13:51
uzaklaştı mutfağa dönerken yine söylendi
13:54
şimdi uğraş dur bunlarla mis gibi Alman
13:57
restoranı her türlü millet doluşuyor
14:00
müdür ona dönüp hafifçe göz kırptı
14:03
"sakın yanlışlıkla fazla iyi servis
14:05
yapma." dedi yoksa kendilerini kral
14:08
sanırlar
14:10
arka tarafta hafif kahkahalar yükseldi
14:13
kadın dışarıda sanki toprağa kök salmış
14:15
gibiydi adım atmıyordu sadece izliyordu
14:20
sadece dinliyordu ve her kelime her
14:23
bakış her küçümseme ona yeni bir dosya
14:26
daha açtırıyordu defterindeki sayfalar
14:29
da olmuştu şimdi kafasında sayfalar
14:32
yazılıyordu restoranın kapısı tekrar
14:34
açıldı müdür dışarı çıktı kadını fark
14:38
etti gözlerini kıstı bir anlık tereddüt
14:41
yaşadı sonra umursamaz bir tavırla
14:43
sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi bir
14:46
şey mi bekliyorsun dedi alaycı bir sesle
14:49
kadın başını çevirdi gözlerinin içine
14:52
baktı ve sessizce
14:54
gülümsedi "hayır" dedi sadece nefes
14:58
alıyorum müdür bir an ne diyeceğini
15:01
bilemedi sonra omuz silkerek içeri döndü
15:04
kadın gözlerini vitrinde kendi
15:06
yansımasına çevirdi orada yalnız bir
15:09
kadın duruyordu ama o yansımanın ardında
15:12
koca bir tarih vardı göçün mücadelenin
15:15
yoksulluğun ayrımcılığın ve sonsuz bir
15:18
sabrın tarihi ve bugün bu tarihin yeni
15:21
bir sayfası yazılıyordu sessizce ama
15:24
silinmeyecek şekilde restoranda akşam
15:27
telaşı başladı masanın birine yanlış
15:29
sipariş gitmişti müşteri sinirliydi
15:32
garson özür dilemeden tabağı değiştirdi
15:35
başka bir masada yaşlı bir kadın su
15:37
istedi ama getirmediler içeride
15:40
aksaklıklar büyüyordu fakat kimse kadını
15:43
fark etmiyordu sadece varlığı onların
15:46
düzenini bozmaya yetmişti kadın son bir
15:50
kez restorana baktı sonra ağır adımlarla
15:53
uzaklaştı fakat arkasında bıraktığı
15:55
sessizlik herkesin içine çökmüştü çünkü
15:59
her ayrımcılık bir gün hesabını bulurdu
16:02
ve o gün sandıklarından daha yakındı
16:05
kadın ağır adımlarla uzaklaşmıştı ama
16:09
gitmedi köşe başında gözlerinin gördüğü
16:12
mesafede kaldı soğuyan havaya aldırmadan
16:15
bekledi çünkü içeride bir şeyler
16:17
olacağını hissediyordu ve bu kez hiçbir
16:21
ayrıntıyı kaçırmak istemiyordu
16:23
restoranın içinde gerginlik sanki
16:25
katılaşmıştı
16:27
garsonlar birbirine laf sokuyor mutfakta
16:29
tabaklar daha sert bırakılıyor
16:31
müşterilerle iletişim kesik kesik
16:34
sürüyordu müdür sinirini bastırmak için
16:37
birar arasında dolanıyordu şef ise
16:39
mutfaktan dışarı keskin bakışlar
16:41
atıyordu küçük bir hata çıksa patlayacak
16:45
gibiydiler tam o sırada kapı yeniden
16:47
açıldı kadın geri döndü içeri adımını
16:51
atar atmaz bütün başlar ona çevrildi
16:54
sessizlik aniden kesildi fısıltılar
16:58
yükseldi garsonlardan biri bir başka
17:00
garsona sokulup kısık sesle söyledi
17:03
inatçı işte türkler böyle anlamıyorlar
17:07
işte şef tezgahın arkasında kollarını
17:10
kavuşturdu sert bir kahkaha attı ne
17:13
istiyorsun burada dedi alaycı bir sesle
17:16
sana burası değil köşe başındaki
17:18
dönerciler daha
17:20
uygun mutfaktan gelen bu söz restoranın
17:23
havasını iyice zehirledi müşteriler de
17:26
kadına tuhaf gözlerle bakmaya başladı
17:29
sanki oraya ait olmayan yabancı bir
17:32
yaratıkmış gibi kadın başını dik tuttu
17:36
gözleri doğrudan şefe dikildi ama hiçbir
17:39
şey
17:39
söylemedi bu sessizlik şefi daha da
17:42
çileden çıkardı anlamıyor musun diye
17:45
bağırdı burası bir Alman restoranı senin
17:48
gibiler için değil müdür araya girdi
17:52
sahte bir gülümsemeyle kadına yaklaştı
17:55
bir kolunu kadının omzuna atmaya kalktı
17:57
ama kadın geri çekildi müdür bu hareketi
18:00
tehdit gibi
18:02
algıladı "bak" dedi dişlerini sıkarak
18:05
"sana bir kahve ikram ettik
18:07
misafirperverliğimizi gösterdik şimdi
18:09
git burada istemiyoruz seni daha fazla
18:12
rezil olma."
18:14
Arkada birkaç müşteri de kadının üstüne
18:16
üstüne bakan bakışlarla homurdanmaya
18:18
başladı "çık dışarı." dedi biri başımızı
18:22
belaya sokacak kadın derin bir nefes
18:25
aldı elleri çantasının sapında
18:27
kenetlendi titğini hissetti ama o
18:30
titremeyi bastırdı bu onların gecesiydi
18:34
zavallılıkların sahnesiydi o sadece
18:37
izliyordu not alıyordu garsonlardan biri
18:40
bir adım öne çıktı elinde menü vardı
18:43
menüyü kadının ayaklarının önüne attı
18:46
tıpkı bir kemik atar gibi işte dedi ne
18:50
yiyeceksen buradan seç ama paran var mı
18:53
önce onu söyle şef ve müdür kahkaha attı
18:57
müşterilerden birkaçı da onlara katıldı
19:00
bu kahkahalar restoranın duvarlarına
19:02
çarpıp yankılandı tıpkı eski çağlardan
19:05
kalma bir linç kültürünün yankısı gibi
19:08
kadın yavaşça eğildi menüyü yerden aldı
19:12
sanki hiçbir şey olmamış gibi
19:13
sayfalarını çevirmeye başladı bu
19:16
umursamazlık patronların sinirlerini
19:18
iyice bozdu "senin gibi insanlar
19:21
yüzünden ülke bu hale geldi." dedi şef
19:24
dişlerinin arasından çalıp çırpar sonra
19:27
masum rolü yaparsınız kadın menüyü
19:30
kapattı gözlerini şefin gözlerine dikti
19:33
ve ilk kez konuştu sizin gibi insanlar
19:36
yüzünden insanlık bu hale geldi." dedi
19:39
sessizlik bir süre kimse hareket edemedi
19:41
herkes donmuş gibiydi sonra şef öfkeyle
19:44
tezgahı yumrukladı garsonlar kımıldadı
19:47
müdür yüzünü buruşturdu "defol buradan!"
19:50
diye bağırdı müdür "yoksa polis
19:53
çağırırız." Kadın başını salladı son bir
19:56
kez restoranın içine baktı her ayrıntıyı
19:59
kaydetti her hakareti hafızasına kazıdı
20:03
ve usulca kapıya yöneldi ama çıkarken
20:06
arkasından bir şeyler söylendiğini duydu
20:09
bunların yüzü hiç
20:11
kızarmaz utanç nedir bilmezler ki kapı
20:14
kapanırken bu sözler kadının arkasından
20:17
bir ok gibi saplandı ama o artık başka
20:20
bir plana doğru yürüyordu sessizce
20:24
soğukkanlılıkla ve son derece kararlı
20:27
çünkü hesaplaşma yaklaşıyordu ve bu defa
20:30
yalnızca kendisi için değil sessiz kalan
20:33
herkes için konuşacaktı kapı kadının
20:35
ardından kapanmıştı restoranın içindeki
20:38
gerilim kısa süreliğine dağıldı ama öfke
20:41
mutfağın duvarlarında kalın bir sis gibi
20:44
asılı kalmıştı şefle müdür birbirlerine
20:47
öfkeyle bakıp başlarını salladılar
20:49
bırakmayacağız bunu." dedi şef dişlerini
20:52
sıkarak bizimle alay ediyor bir de
20:54
üstüne meydan okuyor müdür gömleğinin
20:57
kolunu sıvayıp cebinden telefonunu
20:59
çıkardı ama aramak için değil sadece bir
21:03
mesaj yazıp kapattı gözleri kararmıştı
21:06
"peşinden gidelim." dedi "burada
21:08
bitmeyecek bu iş." Şef başını salladı
21:11
sırtına beyaz önlüğünü savurdu ikisi
21:14
birden ağır adımlarla kapıya yöneldiler
21:17
arkalarından birkaç garson gizlice
21:19
bakıştı ama kimse bir şey demedi çünkü
21:22
korku suç ortaklığı kadar sessizdi kadın
21:26
restoranın hemen ilerisindeki küçük bir
21:28
meydanda durmuştu ellerini montun
21:31
ceplerine sokmuş soğuk havaya aldırmadan
21:34
gökyüzüne bakıyordu sokak lambalarının
21:37
solgun ışıkları altında yalnız bir figür
21:40
gibi görünüyordu tam o anda kapı
21:43
çarparak açıldı şef ve müdür dışarı
21:46
fırladılar ayak sesleri taş kaldırımda
21:49
yankılandı kadın dönüp bakmadı ama
21:52
onların geldiğini hissetti müdür omuz
21:55
omuza gelerek kadının tam önünde durdu
21:58
"sen kimsin ha?" dedi alaycı bir
22:00
ifadeyle "Sen kimsin ki bizim zamanımızı
22:03
çalıyorsun?" Kadın cevap vermedi sadece
22:07
gözlerinin içine baktı bu sessizlik
22:10
adamların öfkesini daha da
22:12
körükledi "burada Almanya'da bizim
22:15
kurallarımız geçer." dedi şef "türk
22:17
numaralarını burada yapamazsın." Etrafta
22:20
birkaç insan durmuş onları izliyordu
22:23
telefonlarını çıkaranlar bile vardı ama
22:25
müdür ve şef buna aldırmadı öfkeleri
22:29
utancı müdür bir adım daha yaklaştı yüzü
22:32
kadının yüzüne o kadar yakındı ki
22:34
nefesleri birbirine karıştı "üst başına
22:38
bak." dedi
22:39
küçümseyerek "bu ne böyle gece kondudan
22:42
fırlamış gibisin bizim restoranımıza
22:44
yakışmadığın gibi bu meydana bile
22:47
yakışmıyorsun." Kadının gözleri bir
22:49
anlığına parladı ama dudakları sıkıca
22:52
kapalıydı şef de söze karıştı "sana
22:55
iyilik yaptık içeri aldık bir kahve
22:58
verdik sen nankörlük
23:00
ediyorsun ardından sesi iyice
23:03
yükseldi sen kim olduğunu sanıyorsun ha
23:06
bu ülkeye gelen her yabancı başımıza
23:09
kral mı kesilecek bir adam kenardan
23:12
seslendi bırakın gitsin değmez ama şef
23:15
ve müdür duymadı ya da duymak istemedi
23:19
sonunda müdür cebinden bir para çıkardı
23:22
bir avro kadının ayaklarının önüne
23:24
fırlattı al dedi alayla şimdi git
23:28
kendine bir simit al bizim lüksümüze sen
23:31
layık değilsin kadın yavaşça aşağı
23:34
eğildi parayı yerden aldı bir an herkes
23:38
kadının sinip gideceğini düşündü ama o
23:40
parayı avucunun içinde sıktı sonra
23:43
avucunu açtı parayı havaya savurdu metal
23:47
paranın yere düşüş sesi meydanın
23:49
sessizliğinde tok bir tokat gibi
23:51
yankılandı şef bir adım attı omzuyla
23:55
kadına çarpmaya çalıştı ama kadın
23:57
kımıldamadı taş gibi yerinde durdu şefin
24:00
yüzü kızardı müdür de bir şeyler
24:02
söylemek için ağzını açtı ama o anda
24:05
kadın ilk defa konuştu sesi soğuktu
24:08
titrek değildi keskin ve netti "bu
24:12
geceyi unutmayın." dedi "hiçbirinizi
24:15
unutmayacağım." Ve arkasını dönüp
24:17
yürümeye başladı şef arkasından bağırdı
24:20
bir daha bizim restoranın önünden bile
24:22
geçme yoksa seni polise veririm müdür
24:26
araya girdi bir daha burada görünürsen
24:28
seni mahvederiz kadın cevap vermedi
24:31
adımlarını hiç ıhızlandırmadı sanki her
24:34
adımında daha da güçleniyordu çünkü
24:36
intikamı artık çok yakındı ve o intikam
24:40
sandıklarından daha ağır olacaktı o gece
24:43
restoranın içinde müdür ile şefzafer
24:46
sarhoşu gibi volta atarak konuştular ne
24:48
sanıyordu ki kendini dedi müdür belki de
24:52
kaçak çalışıyordur dedi şef istersen
24:54
polise ihbar
24:56
edelim ikisi de bu fikirle kahkahalar
24:59
attı o kahkahalar restoranın boş
25:02
duvarlarına çarpıp yankılandı tıpkı
25:04
birkaç saat önce kadına savurdukları
25:06
nefret gibi ama hiçbiri bilmiyordu bu
25:09
kahkahaların son kahkahalar olacağını ve
25:12
bir kadının sessiz adımlarının geceyi
25:15
sonsuza kadar değiştireceğini restoranda
25:18
sabah sessiz başlamıştı şef ve müdür
25:21
önceki akşamın zaferiyle hala
25:23
kendilerini güçlü
25:25
hissediyorlardı masaların üstünü kontrol
25:27
ediyor garsonlara kaba emirler
25:30
yağdırıyorlardı müdür kahvesini
25:32
yudumlayarak
25:33
homurdandı umarım o Türk bir daha buraya
25:36
uğramaz şef güldü uğrarsa bu sefer
25:40
polisle tanışır ikisi de kahkahalarla
25:43
gülerken restoranın kapısı sessizce
25:46
açıldı içeri takım elbiseli üç kişi
25:49
girdi yanlarında koyu gri ceket giymiş
25:52
bir kadın vardı kadının yüzü tanıdıktı
25:55
çok tanıdıktı ama şefle müdür ilk başta
25:58
kadını tanıyamadı çünkü şimdi üzerindeki
26:01
mont ve sade kıyafetler gitmiş yerini
26:04
asil ve şık bir görünüm almıştı kadın
26:07
başını dik tutarak içeri yürüdü
26:10
arkasındaki adamlar görünüşe göre
26:12
avukattı restorandaki herkes susmuştu
26:15
sadece fincanların birbirine çarpma sesi
26:18
duyuluyordu müdür öne çıktı yüzüne sahte
26:21
bir gülümseme yerleştirdi buyurun size
26:24
nasıl yardımcı olabiliriz kadın hafifçe
26:28
başını salladı bir adım daha attı sonra
26:31
durdu sert ve net bir sesle konuştu ben
26:35
dedi bu restoran zincirinin sahibi olan
26:38
şirketin yeni üst düzey yöneticisiyim
26:41
şefin kahvesi elinden düştü kupa yere
26:44
çarpıp tuzla buz oldu birkaç garson
26:47
elleri ağızlarında şok içinde baka kaldı
26:51
müdür bir adım geri çekildi sesi
26:53
titriyordu ne ne
26:55
dediniz kadın cebinden bir belge çıkardı
26:59
belgeyi büyük bir soğukkanlılıkla
27:01
müdürün önüne uzattı "şirketin ana
27:04
hissedarıyım." dedi ve bugünden itibaren
27:07
bu restoranın tam yetkili sahibiyim
27:10
müdürün yüzü bembeyaz oldu şef bir şey
27:12
söylemeye çalıştı ama dili tutulmuştu
27:16
kadın ağır adımlarla restoranda yürümeye
27:18
başladı masaları tek tek inceledi
27:21
garsonlara sıcak bir gülümsemeyle baktı
27:24
sonra tekrar şefle müdürün önünde durdu
27:27
"beni dün gece nasıl karşıladığınızı
27:28
hatırlıyor musunuz?" dedi müdür hemen
27:31
konuşmaya çalıştı "yanlış anladınız
27:34
efendim biz sadece restoran
27:38
kurallarını kadın elini kaldırarak
27:41
susturdu kurallarınızı gayet iyi
27:43
anladım." dedi özellikle de ırkçılık
27:46
kurallarınızı şef konuşmaya çalıştı biz
27:50
biz sadece prosedürleri uyguluyorduk
27:52
kadının gözleri keskin bir ışıkla
27:55
parladı prosedürleriniz insanları
27:57
aşağılamak mı ülkelerine kıyafetlerine
28:00
hakaret etmek mi ve meydanda rezil etmek
28:03
mi ikisi de cevap veremedi başları
28:07
önlerinde ayakta titriyorlardı kadın
28:10
arkasındaki avukata döndü "iş
28:12
sözleşmelerini iptal edin." dedi "şu
28:15
anda
28:16
tazminatsız." Avukat başını salladı ve
28:19
belgeleri çıkardı müdür yalvarmaya
28:21
başladı "lütfen bir şans daha verin
28:24
yıllardır buradayız." Şef de dizlerinin
28:27
titrediğini hissetti "bir hata yaptık."
28:30
dedi "ikinci bir şans istiyoruz kadın
28:33
onları bir süre sessizce izledi sonra
28:36
başını hafifçe salladı hata doğrudan
28:39
karakterle ilgilidir dedi ve karakter
28:42
eksikliği ikinci şansla
28:45
düzelmez sonra arkasını döndü ama tam
28:48
kapıya ulaşırken bir kez daha durdu
28:51
geriye dönüp son sözlerini söyledi
28:54
unutmayın kimin önünde küçüldüğünüzü
28:56
asla
28:57
bilemezsiniz ve kapıdan dışarı çıktı
29:00
arkasında şok içinde kalan bir restoran
29:02
ve çöküşe geçen iki hayat bırakarak
29:05
dışarıda hava serindi gökyüzü griydi ama
29:09
kadın için dünya bambaşka bir renge
29:11
bürünmüştü omuzlarını dik tuttu
29:14
gözlerinde gururun pırıltısı vardı çünkü
29:16
o sadece kendisini değil kendi kimliğini
29:20
de
29:20
onurlandırmıştı sessizce
29:23
gürültüsüzce ve en asil şekilde yavaş
29:27
adımlarla uzaklaştı arkasında yankılanan
29:30
tek ses kendi özgüveninin sessiz
29:32
şarkısıydı
29:34
yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone
29:37
olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme
#People & Society
#Social Issues & Advocacy
#Discrimination & Identity Relations
#Animated Films

