0:00
hayatınızda hiç ırkçılığa uğradınız mı
0:02
ya da daha önce hiç ırkçılığa
0:04
uğrayanların ne hissettiğini düşündünüz
0:06
mü veya dış görünüşünüzden dolayı
0:09
insanların yargılayan gözlerine ve
0:11
sözlerine maruz kaldınız mı umarım
0:14
kalmamışsınızdır bu hikayemizde Almanlar
0:16
tarafından tüm bu kötü davranışlara
0:18
maruz bırakılan bir kadının hikayesine
0:21
tanık olacağız umarım beğenirsiniz iyi
0:24
seyirler yaşanmış Gerçek Hikayeler
0:26
kanalına abone olmayı ve videoyu
0:29
beğenmeyi ihmal etme herkes hayatının
0:31
bir anında gururuyla sınanır kimileri
0:34
sessizce boyun eğer kimileri ayağa
0:37
kalkar ve unutturulmayacak bir ders
0:39
verir o gün Berlin'in merkezinde
0:42
kalabalık bir restoranın kapısında duran
0:44
kadın da tam olarak bunu yapacaktı fakat
0:47
kimse onun kim olduğunu bilmiyordu
0:51
henüz kaldırım kenarında durdu derin bir
0:54
nefes aldı hafifçe havalanan pardösüsünü
0:57
düzeltti üzerindeki sade kıyafetleri
1:00
ayakkabısındaki yol tozları ve başındaki
1:03
açık renk eşarp onu şehrin sıradan bir
1:06
ziyaretçisi gibi gösteriyordu kapının
1:09
camında yansımasını gördü yorgun ama
1:12
dimdik bir bakış sonra kapıyı itti ve
1:15
içeri girdi içeridekilerin konuşmaları
1:18
bir anda azaldı birkaç masa dönüp ona
1:20
baktı göze batıyordu ve bu onun suçu
1:24
değildi barın arkasında duran genç şef
1:27
kaşlarını çattı arka planda birileri
1:30
mırıldandı önde duran kısa saçlı kalın
1:33
çerçeveli gözlük takan müdür kadın
1:35
kadına yaklaşırken yüzünde yapmacık bir
1:38
tebessüm vardı "merhaba" dedi müdür
1:41
kadın dili fazlasıyla mekanikti
1:44
"rezervasyonunuz var mı?" kadın başını
1:46
salladı "hayır." dedi "ama bir masa
1:51
Müdür kadın hafifçe burun kıvırdı burası
1:53
biraz farklı bir yer." dedi "biz kıyafet
1:57
standardı olan bir restoranız kadın
2:02
gülümsedi anlıyorum." dedi şef arkasını
2:05
dönüp bir şeyler homdanarak
2:07
arkadaşlarına fısıldadı kadın kulak
2:09
misafiri olmamak için direndi ama
2:12
kelimeler sertti duyulacak kadar açıktı
2:16
yine nereden geldiyse dedi şef
2:19
üstü başı perişan dedi bir başkası
2:23
buraya uygun değil dedi bir diğeri
2:25
kadının yanakları hafifçe kızardı ancak
2:28
alnındaki ter damlası gibi parlayan
2:30
sabır damlası düşmedi o alışkındı müdür
2:35
daha da yaklaşarak sesini alçaltmadan
2:37
söyledi "belki de sizin için başka bir
2:40
restoran daha uygun olur." dedi "burası
2:43
biraz seçici bir yer kadın alnındaki tek
2:46
kırışığı bile bozmadan gülümsedi "bi
2:50
masa rica ediyorum." dedi müdür
2:53
gözlerini devirdi arkaya döndü şef bir
2:56
şeyler işaret etti şef kahkaha attı
3:00
"mutfağın yanındaki küçük masa boş."
3:03
dedi uygunsa kadın başını salladı
3:06
"teşekkür ederim." dedi müdür onu adeta
3:09
sürüklercesine restoranın en karanlık
3:12
köşesine götürdü mutfağın kapısından
3:15
gelen yemek kokuları ve garsonların
3:17
telaşı arasında sıkışmış küçük uyduruk
3:22
gösterdi "buyurun." dedi kadın oturdu
3:26
başını kaldırdı ve çevresine baktı bazı
3:28
müşteriler olanları fark etmiş
3:30
bazılarıysa telefonlarına gömülmüştü
3:33
fakat gözlerinde aynı ifade vardı sen
3:36
burada bir yanlışsın kadın çantasını
3:39
sandalyenin arkasına astı menüye uzandı
3:42
ama menü getirilmedi bekledi 5 dakika 10
3:46
dakika garsonlar yanından geçip
3:48
gidiyordu biri bile bakmıyordu şef
3:51
mutfaktan kafasını uzattı alaycı bir
3:53
bakışla müdüre bir şeyler söyledi müdür
3:58
kadın sessizdi ve bekliyordu işte o an
4:02
restoranın gerçek hikayesi yazılmaya
4:04
başlamıştı kimse bilmiyordu henüz kadın
4:08
mutfağın hemen önündeki daracık masada
4:10
sessizce oturuyordu çevresinde
4:12
yankılanan kahkahalar çatal bıçak
4:15
sesleri ve fısıltılar arasında yalnız
4:17
kalmış gibiydi sanki herkes onu görmemek
4:20
için bilerek kafasını çeviriyordu
4:22
masanın kenarına bırakılmış paslı bir su
4:25
bardağını fark etti içinde eski bir leke
4:29
bir garson yanından geçti kadın başını
4:32
hafifçe kaldırdı göz göze geldiler kadın
4:35
nazikçe "Pardon" dedi garson hızla
4:38
başını çevirdi sanki duymamış gibi
4:41
mutfağa kayboldu kadının içi burkuldu
4:44
fakat yüzündeki o sabırlı ifade bir an
4:46
bile bozulmadı eliyle eşarbını düzeltti
4:50
çantasından küçük bir defter çıkardı
4:53
kalemi eline aldı sayfanın bir köşesine
4:55
küçük küçük notlar almaya başladı kimse
4:59
anlamadı ne yazdığını belki de hiçbir
5:03
anlayamayacaklardı şef mutfağın
5:05
penceresinden dışarı sarkıp müdüre
5:07
seslendi kahve istiyormuş dedi alayla
5:11
önce para görsek mi diye ekledi bir
5:14
başka şef kahkahalarını
5:16
bastıramayarak müdür göz ucuyla kadına
5:18
baktı yavaşça yürüyerek masasına geldi
5:22
ne alırsınız dedi soğuk bir tonla kadın
5:25
menüyü istedi müdür isteksizce ceketinin
5:29
cebinden vuruşturulmuş bir menü çıkardı
5:31
ve masanın üzerine bıraktı kadın menüyü
5:34
açtı tüm yiyeceklerin yanında küçük
5:38
önerilmez bugün yok mutfağa uygun
5:43
değil adeta görünmez bir duvar örülmüştü
5:46
kadının iştahı açlığından değil
5:49
onurundan kırılıyordu bir kahve rica
5:52
ediyorum dedi kadın gözlerinin içine
5:54
bakarak müdür bir an duraksadı sonra
5:57
burnundan soluyarak "Sade mi sütlü mü?"
6:01
dedi "sade" dedi kadın müdür hızla
6:05
uzaklaştı mutfakta şef ve diğer
6:08
çalışanlar arasında sessiz kahkahalar
6:10
patladı kadın başını önüne eğdi birkaç
6:14
masa ötede oturan yaşlı bir çift ona
6:16
kısa bir bakış attı kadın gülümsedi çift
6:19
başını hızla çevirdi dakikalar geçtikçe
6:23
sabır birikirken kadın dikkatle
6:25
restoranı izlemeye başladı işlerin nasıl
6:28
yürüdüğünü garsonların müşterilere nasıl
6:31
davrandığını mutfağın düzenini yönetimin
6:34
eksiklerini tüm detaylar gözlerinin
6:37
önünde bir resim gibi açılıyordu kimi
6:39
zaman bir garson yanlış masaya servis
6:42
götürüyor kimi zaman müdür telefonuyla
6:44
meşgulken şef arka mutfakta sigara
6:47
içiyordu bazı müşteriler şikayetçi
6:49
oluyordu fakat ilgilenen olmuyordu kadın
6:53
defterine küçük notlar almayı sürdürdü
6:55
herkes onu görmüyor kimse ona saygı
6:58
duymuyordu işte tam da bu yüzden her
7:01
ayrıntı bütün çıplaklığıyla ona
7:03
görünüyordu bir garson yanlışlıkla bir
7:06
müşterinin üstüne sos döktü müdür gelip
7:08
kuru bir üzgünüz." dedi ve başka hiçbir
7:11
şey yapmadan uzaklaştı müşteri öfkeyle
7:15
söylenirken personel arka tarafta
7:17
gülüyordu kadın başını kaldırıp etrafa
7:20
bir daha baktı duvardaki çatlaklar
7:23
sarkmış lambalar kötü kokan havalandırma
7:27
burası gösterişli bir restoran
7:28
zincirinin parçasıydı ama içeriden
7:31
çürüyordu işte o çürümüşlüğün ortasında
7:36
kalkışmışlardı kahvesi nihayet geldi bir
7:39
kağıt bardakta üzerinde restoran logosu
7:42
yoktu ve kahve soğuktu kadın teşekkür
7:45
etti ve kahveyi yudumladı tadı berbattı
7:49
ama yüzünde tek bir şikayet belirtisi
7:51
yoktu müdür bir kenarda gözlerini
7:54
kadından ayırmadan telefonla bir şeyler
7:57
yazıyordu şef mutfakta şakalaşıyordu
8:00
garsonlar yorgunlukla yerlere boş
8:02
tabakları bırakıyordu hiç kimse kadının
8:05
oturduğu yere bir daha bakmadı kadın
8:08
kahvesini yavaş yavaş içti arada
8:10
gözlerini kapattı o an yıllar öncesine
8:13
döndü gençliğinde Almanya'ya ilk geldiği
8:17
günü hatırladı dışarıda yağmur yağıyordu
8:20
elinde küçük bir valiz kalbinde kocaman
8:23
umutlar vardı ilk çalıştığı iş yerinde
8:26
de benzer bakışlara maruz kalmıştı
8:29
kıyafeti yanlış bulunmuştu aksanı dalga
8:32
konusu olmuştu ve yine bir köşede yalnız
8:35
bırakılmıştı fakat o zamanlar bir söz
8:38
vermişti kendine asla pes etmeyecekti
8:41
yıllar geçmiş mücadeleleri büyümüş
8:44
gözyaşları derinleşmişti ama başını hiç
8:47
eğmemişti bugün burada Berlin'in
8:49
göbeğinde yine bir köşeye itilmişti ama
8:52
o aynı kadın değildi artık yalnızca
8:55
umutları değil imkanları da vardı gücü
8:58
vardı ve sabrı bugün burada yaşananlar
9:01
sadece küçük bir başlangıçtı sabrın ve
9:05
sessizliğin arkasında fırtına saklıydı
9:08
restoranda bir kargaşa oldu bir müşteri
9:11
siparişinin yanlış geldiğini söyledi
9:13
müdür umursamaz bir ifadeyle "Siz yanlış
9:16
söylediniz." dedi kadın izliyordu
9:19
müşteriler yüzlerini ekşitiyordu arka
9:22
masada bir çocuk ağlıyordu garsonlar
9:24
görmezden geliyordu kadın son yudum
9:26
kahvesini içti çantasını aldı ve ağır
9:30
ağır ayağa kalktı müdür ona baktı
9:33
içinden sonunda gidiyor dediği
9:35
okunuyordu kadın kasaya yöneldi kasadaki
9:39
genç başını bile kaldırmadan "Neydi
9:41
alacağınız?" dedi kadın cüzdanını açtı
9:45
bir banknot uzattı geri kalan parayı
9:48
istemedi teşekkür etti ve ağır adımlarla
9:51
kapıya yöneldi çıkarken kapıda durdu
9:54
gözlerini restoranın içine çevirdi
9:56
sessizce gülümsedi "henüz bitmedi." dedi
10:00
kendi kendine asıl hikaye daha yeni
10:03
başlıyordu ve kimse az sonra neler
10:06
olacağını bilmiyordu kapı ağır ağır
10:09
kapandı kadın birkaç adım dışarı
10:11
çıkmıştı ki arkasından gelen gülüşmeleri
10:14
duydu başını çevirmedi sanki rüzgar gibi
10:18
geçti yanlarından ama içi kopan
10:21
fırtınayı bastırmak için
10:23
çırpınıyordu yürür gibi yaptı birkaç
10:26
adım ötede kaldı vitrinin camına
10:28
yansıyan restoranı izlemeye başladı şef
10:31
mutfağın kapısından kafasını uzatmış
10:34
kahkahasını zor tutuyordu müdür kadının
10:37
arkasından bakarken cebinden bir sigara
10:40
çıkarıp yaktı kasadaki genç garson
10:43
diğerlerine doğru eğildi ve fısıltıyla
10:46
bir şeyler söyledi "türk işte." dedi
10:50
Garson "ne bekliyordun bahşiş de
10:54
bunlar." Sesleri fısıltıydı ama taş gibi
10:57
ağırdı kadının kulakları çınladı elleri
11:01
çantasının sapını daha sıkı kavradı
11:03
fakat kendini durdurdu dönmedi
11:07
görmediğini duymadığını gösterdi çünkü
11:10
sabır bazen en büyük direnişti içerideki
11:13
hava iyice gerilmişti kadının gitmiş
11:16
olmasına rağmen herkesin sinirleri hala
11:19
gergindi nedenini kimse açıkça
11:22
söylemiyordu ama hepsi biliyordu bir
11:24
yabancı onların özel alanına girmişti
11:28
üstelik bir Türk ve kadın boyun
11:30
eğmemişti ne aşağılanmış ne de sinmişti
11:34
bu onları rahatsız etmişti şef arka
11:39
mırıldandı şunlar bir de gelip iş
11:41
kuruyor burada müdür başını salladı iyi
11:44
ki patronları biziz dedi yoksa şimdi o
11:47
kadının ayağını yalamak zorunda
11:49
kalırdık arkada küçük kahkahalar patladı
11:53
her kahkaha kadının gururuna bir çizik
11:55
daha atıyordu kadın camın dışında
11:58
ellerini ceketinin ceplerine soktu ve
12:01
beklemeye başladı restorana yeni
12:03
müşteriler girdi bir masa doldu
12:06
garsonlar hızlıca menüleri dağıttı bir
12:10
garson yaşlı bir adamla sohbet etmeye
12:12
başladı söz yine kadına geldi "az önce
12:16
biri geldi" dedi Garson türk sanırım bir
12:20
kahve istedi sonra da çekip gitti
12:23
çok şükür." dedi yaşlı adam "yoksa
12:25
kokusu kalacaktı içeride." Garson güldü
12:29
alman restoranına ne işi var ki bunların
12:32
kadın bunları da duydu rüzgarın taşıdığı
12:35
kelimeler gibiydi sert kırıcı ve bir o
12:38
kadar tanıdık gözleri doldu ama ağlamadı
12:41
çünkü o gözyaşlarını başka bir gün
12:44
saklıyordu bugün direnecekti bugün
12:47
sessiz kalacaktı ama hiçbir şeyi
12:52
bir süre sonra mutfağın kapısı açıldı
12:54
şef dışarı çıktı sigarasını içiyordu
12:58
yanına başka bir garson geldi şef
13:00
kıkırdayarak konuştu "kim bilir kaç
13:03
kardeşi var?" "Doğrudur" dedi Garson
13:06
"yatacak yer bulamayıp restoran restoran
13:08
geziyorlar işte." Şef güldü "sana bir
13:11
şey söyleyeyim mi patron Türk olsa
13:16
taktırırdı." O an kadın derin bir nefes
13:19
aldı içindeki bütün öfkeyi bütün hayal
13:22
kırıklığını ciğerlerine
13:24
doldurdu sonra yavaşça bıraktı çünkü
13:27
bugün sabır günüydü ama yarın başka bir
13:32
olacaktı içeriye yeni bir grup müşteri
13:34
girdi bir genç kadın bir yaşlı adam ve
13:38
iki küçük çocuk çocuklar masaya oturur
13:41
oturmaz menüleri çekiştirmeye başladı
13:45
seslendi çocuklar çorba istiyor hızlı
13:48
getir garson burnundan soluyarak
13:51
uzaklaştı mutfağa dönerken yine söylendi
13:54
şimdi uğraş dur bunlarla mis gibi Alman
13:57
restoranı her türlü millet doluşuyor
14:00
müdür ona dönüp hafifçe göz kırptı
14:03
"sakın yanlışlıkla fazla iyi servis
14:05
yapma." dedi yoksa kendilerini kral
14:10
arka tarafta hafif kahkahalar yükseldi
14:13
kadın dışarıda sanki toprağa kök salmış
14:15
gibiydi adım atmıyordu sadece izliyordu
14:20
sadece dinliyordu ve her kelime her
14:23
bakış her küçümseme ona yeni bir dosya
14:26
daha açtırıyordu defterindeki sayfalar
14:29
da olmuştu şimdi kafasında sayfalar
14:32
yazılıyordu restoranın kapısı tekrar
14:34
açıldı müdür dışarı çıktı kadını fark
14:38
etti gözlerini kıstı bir anlık tereddüt
14:41
yaşadı sonra umursamaz bir tavırla
14:43
sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi bir
14:46
şey mi bekliyorsun dedi alaycı bir sesle
14:49
kadın başını çevirdi gözlerinin içine
14:54
gülümsedi "hayır" dedi sadece nefes
14:58
alıyorum müdür bir an ne diyeceğini
15:01
bilemedi sonra omuz silkerek içeri döndü
15:04
kadın gözlerini vitrinde kendi
15:06
yansımasına çevirdi orada yalnız bir
15:09
kadın duruyordu ama o yansımanın ardında
15:12
koca bir tarih vardı göçün mücadelenin
15:15
yoksulluğun ayrımcılığın ve sonsuz bir
15:18
sabrın tarihi ve bugün bu tarihin yeni
15:21
bir sayfası yazılıyordu sessizce ama
15:24
silinmeyecek şekilde restoranda akşam
15:27
telaşı başladı masanın birine yanlış
15:29
sipariş gitmişti müşteri sinirliydi
15:32
garson özür dilemeden tabağı değiştirdi
15:35
başka bir masada yaşlı bir kadın su
15:37
istedi ama getirmediler içeride
15:40
aksaklıklar büyüyordu fakat kimse kadını
15:43
fark etmiyordu sadece varlığı onların
15:46
düzenini bozmaya yetmişti kadın son bir
15:50
kez restorana baktı sonra ağır adımlarla
15:53
uzaklaştı fakat arkasında bıraktığı
15:55
sessizlik herkesin içine çökmüştü çünkü
15:59
her ayrımcılık bir gün hesabını bulurdu
16:02
ve o gün sandıklarından daha yakındı
16:05
kadın ağır adımlarla uzaklaşmıştı ama
16:09
gitmedi köşe başında gözlerinin gördüğü
16:12
mesafede kaldı soğuyan havaya aldırmadan
16:15
bekledi çünkü içeride bir şeyler
16:17
olacağını hissediyordu ve bu kez hiçbir
16:21
ayrıntıyı kaçırmak istemiyordu
16:23
restoranın içinde gerginlik sanki
16:27
garsonlar birbirine laf sokuyor mutfakta
16:29
tabaklar daha sert bırakılıyor
16:31
müşterilerle iletişim kesik kesik
16:34
sürüyordu müdür sinirini bastırmak için
16:37
birar arasında dolanıyordu şef ise
16:39
mutfaktan dışarı keskin bakışlar
16:41
atıyordu küçük bir hata çıksa patlayacak
16:45
gibiydiler tam o sırada kapı yeniden
16:47
açıldı kadın geri döndü içeri adımını
16:51
atar atmaz bütün başlar ona çevrildi
16:54
sessizlik aniden kesildi fısıltılar
16:58
yükseldi garsonlardan biri bir başka
17:00
garsona sokulup kısık sesle söyledi
17:03
inatçı işte türkler böyle anlamıyorlar
17:07
işte şef tezgahın arkasında kollarını
17:10
kavuşturdu sert bir kahkaha attı ne
17:13
istiyorsun burada dedi alaycı bir sesle
17:16
sana burası değil köşe başındaki
17:20
uygun mutfaktan gelen bu söz restoranın
17:23
havasını iyice zehirledi müşteriler de
17:26
kadına tuhaf gözlerle bakmaya başladı
17:29
sanki oraya ait olmayan yabancı bir
17:32
yaratıkmış gibi kadın başını dik tuttu
17:36
gözleri doğrudan şefe dikildi ama hiçbir
17:39
söylemedi bu sessizlik şefi daha da
17:42
çileden çıkardı anlamıyor musun diye
17:45
bağırdı burası bir Alman restoranı senin
17:48
gibiler için değil müdür araya girdi
17:52
sahte bir gülümsemeyle kadına yaklaştı
17:55
bir kolunu kadının omzuna atmaya kalktı
17:57
ama kadın geri çekildi müdür bu hareketi
18:02
algıladı "bak" dedi dişlerini sıkarak
18:05
"sana bir kahve ikram ettik
18:07
misafirperverliğimizi gösterdik şimdi
18:09
git burada istemiyoruz seni daha fazla
18:14
Arkada birkaç müşteri de kadının üstüne
18:16
üstüne bakan bakışlarla homurdanmaya
18:18
başladı "çık dışarı." dedi biri başımızı
18:22
belaya sokacak kadın derin bir nefes
18:25
aldı elleri çantasının sapında
18:27
kenetlendi titğini hissetti ama o
18:30
titremeyi bastırdı bu onların gecesiydi
18:34
zavallılıkların sahnesiydi o sadece
18:37
izliyordu not alıyordu garsonlardan biri
18:40
bir adım öne çıktı elinde menü vardı
18:43
menüyü kadının ayaklarının önüne attı
18:46
tıpkı bir kemik atar gibi işte dedi ne
18:50
yiyeceksen buradan seç ama paran var mı
18:53
önce onu söyle şef ve müdür kahkaha attı
18:57
müşterilerden birkaçı da onlara katıldı
19:00
bu kahkahalar restoranın duvarlarına
19:02
çarpıp yankılandı tıpkı eski çağlardan
19:05
kalma bir linç kültürünün yankısı gibi
19:08
kadın yavaşça eğildi menüyü yerden aldı
19:12
sanki hiçbir şey olmamış gibi
19:13
sayfalarını çevirmeye başladı bu
19:16
umursamazlık patronların sinirlerini
19:18
iyice bozdu "senin gibi insanlar
19:21
yüzünden ülke bu hale geldi." dedi şef
19:24
dişlerinin arasından çalıp çırpar sonra
19:27
masum rolü yaparsınız kadın menüyü
19:30
kapattı gözlerini şefin gözlerine dikti
19:33
ve ilk kez konuştu sizin gibi insanlar
19:36
yüzünden insanlık bu hale geldi." dedi
19:39
sessizlik bir süre kimse hareket edemedi
19:41
herkes donmuş gibiydi sonra şef öfkeyle
19:44
tezgahı yumrukladı garsonlar kımıldadı
19:47
müdür yüzünü buruşturdu "defol buradan!"
19:50
diye bağırdı müdür "yoksa polis
19:53
çağırırız." Kadın başını salladı son bir
19:56
kez restoranın içine baktı her ayrıntıyı
19:59
kaydetti her hakareti hafızasına kazıdı
20:03
ve usulca kapıya yöneldi ama çıkarken
20:06
arkasından bir şeyler söylendiğini duydu
20:11
kızarmaz utanç nedir bilmezler ki kapı
20:14
kapanırken bu sözler kadının arkasından
20:17
bir ok gibi saplandı ama o artık başka
20:20
bir plana doğru yürüyordu sessizce
20:24
soğukkanlılıkla ve son derece kararlı
20:27
çünkü hesaplaşma yaklaşıyordu ve bu defa
20:30
yalnızca kendisi için değil sessiz kalan
20:33
herkes için konuşacaktı kapı kadının
20:35
ardından kapanmıştı restoranın içindeki
20:38
gerilim kısa süreliğine dağıldı ama öfke
20:41
mutfağın duvarlarında kalın bir sis gibi
20:44
asılı kalmıştı şefle müdür birbirlerine
20:47
öfkeyle bakıp başlarını salladılar
20:49
bırakmayacağız bunu." dedi şef dişlerini
20:52
sıkarak bizimle alay ediyor bir de
20:54
üstüne meydan okuyor müdür gömleğinin
20:57
kolunu sıvayıp cebinden telefonunu
20:59
çıkardı ama aramak için değil sadece bir
21:03
mesaj yazıp kapattı gözleri kararmıştı
21:06
"peşinden gidelim." dedi "burada
21:08
bitmeyecek bu iş." Şef başını salladı
21:11
sırtına beyaz önlüğünü savurdu ikisi
21:14
birden ağır adımlarla kapıya yöneldiler
21:17
arkalarından birkaç garson gizlice
21:19
bakıştı ama kimse bir şey demedi çünkü
21:22
korku suç ortaklığı kadar sessizdi kadın
21:26
restoranın hemen ilerisindeki küçük bir
21:28
meydanda durmuştu ellerini montun
21:31
ceplerine sokmuş soğuk havaya aldırmadan
21:34
gökyüzüne bakıyordu sokak lambalarının
21:37
solgun ışıkları altında yalnız bir figür
21:40
gibi görünüyordu tam o anda kapı
21:43
çarparak açıldı şef ve müdür dışarı
21:46
fırladılar ayak sesleri taş kaldırımda
21:49
yankılandı kadın dönüp bakmadı ama
21:52
onların geldiğini hissetti müdür omuz
21:55
omuza gelerek kadının tam önünde durdu
21:58
"sen kimsin ha?" dedi alaycı bir
22:00
ifadeyle "Sen kimsin ki bizim zamanımızı
22:03
çalıyorsun?" Kadın cevap vermedi sadece
22:07
gözlerinin içine baktı bu sessizlik
22:10
adamların öfkesini daha da
22:12
körükledi "burada Almanya'da bizim
22:15
kurallarımız geçer." dedi şef "türk
22:17
numaralarını burada yapamazsın." Etrafta
22:20
birkaç insan durmuş onları izliyordu
22:23
telefonlarını çıkaranlar bile vardı ama
22:25
müdür ve şef buna aldırmadı öfkeleri
22:29
utancı müdür bir adım daha yaklaştı yüzü
22:32
kadının yüzüne o kadar yakındı ki
22:34
nefesleri birbirine karıştı "üst başına
22:39
küçümseyerek "bu ne böyle gece kondudan
22:42
fırlamış gibisin bizim restoranımıza
22:44
yakışmadığın gibi bu meydana bile
22:47
yakışmıyorsun." Kadının gözleri bir
22:49
anlığına parladı ama dudakları sıkıca
22:52
kapalıydı şef de söze karıştı "sana
22:55
iyilik yaptık içeri aldık bir kahve
22:58
verdik sen nankörlük
23:00
ediyorsun ardından sesi iyice
23:03
yükseldi sen kim olduğunu sanıyorsun ha
23:06
bu ülkeye gelen her yabancı başımıza
23:09
kral mı kesilecek bir adam kenardan
23:12
seslendi bırakın gitsin değmez ama şef
23:15
ve müdür duymadı ya da duymak istemedi
23:19
sonunda müdür cebinden bir para çıkardı
23:22
bir avro kadının ayaklarının önüne
23:24
fırlattı al dedi alayla şimdi git
23:28
kendine bir simit al bizim lüksümüze sen
23:31
layık değilsin kadın yavaşça aşağı
23:34
eğildi parayı yerden aldı bir an herkes
23:38
kadının sinip gideceğini düşündü ama o
23:40
parayı avucunun içinde sıktı sonra
23:43
avucunu açtı parayı havaya savurdu metal
23:47
paranın yere düşüş sesi meydanın
23:49
sessizliğinde tok bir tokat gibi
23:51
yankılandı şef bir adım attı omzuyla
23:55
kadına çarpmaya çalıştı ama kadın
23:57
kımıldamadı taş gibi yerinde durdu şefin
24:00
yüzü kızardı müdür de bir şeyler
24:02
söylemek için ağzını açtı ama o anda
24:05
kadın ilk defa konuştu sesi soğuktu
24:08
titrek değildi keskin ve netti "bu
24:12
geceyi unutmayın." dedi "hiçbirinizi
24:15
unutmayacağım." Ve arkasını dönüp
24:17
yürümeye başladı şef arkasından bağırdı
24:20
bir daha bizim restoranın önünden bile
24:22
geçme yoksa seni polise veririm müdür
24:26
araya girdi bir daha burada görünürsen
24:28
seni mahvederiz kadın cevap vermedi
24:31
adımlarını hiç ıhızlandırmadı sanki her
24:34
adımında daha da güçleniyordu çünkü
24:36
intikamı artık çok yakındı ve o intikam
24:40
sandıklarından daha ağır olacaktı o gece
24:43
restoranın içinde müdür ile şefzafer
24:46
sarhoşu gibi volta atarak konuştular ne
24:48
sanıyordu ki kendini dedi müdür belki de
24:52
kaçak çalışıyordur dedi şef istersen
24:56
edelim ikisi de bu fikirle kahkahalar
24:59
attı o kahkahalar restoranın boş
25:02
duvarlarına çarpıp yankılandı tıpkı
25:04
birkaç saat önce kadına savurdukları
25:06
nefret gibi ama hiçbiri bilmiyordu bu
25:09
kahkahaların son kahkahalar olacağını ve
25:12
bir kadının sessiz adımlarının geceyi
25:15
sonsuza kadar değiştireceğini restoranda
25:18
sabah sessiz başlamıştı şef ve müdür
25:21
önceki akşamın zaferiyle hala
25:25
hissediyorlardı masaların üstünü kontrol
25:27
ediyor garsonlara kaba emirler
25:30
yağdırıyorlardı müdür kahvesini
25:33
homurdandı umarım o Türk bir daha buraya
25:36
uğramaz şef güldü uğrarsa bu sefer
25:40
polisle tanışır ikisi de kahkahalarla
25:43
gülerken restoranın kapısı sessizce
25:46
açıldı içeri takım elbiseli üç kişi
25:49
girdi yanlarında koyu gri ceket giymiş
25:52
bir kadın vardı kadının yüzü tanıdıktı
25:55
çok tanıdıktı ama şefle müdür ilk başta
25:58
kadını tanıyamadı çünkü şimdi üzerindeki
26:01
mont ve sade kıyafetler gitmiş yerini
26:04
asil ve şık bir görünüm almıştı kadın
26:07
başını dik tutarak içeri yürüdü
26:10
arkasındaki adamlar görünüşe göre
26:12
avukattı restorandaki herkes susmuştu
26:15
sadece fincanların birbirine çarpma sesi
26:18
duyuluyordu müdür öne çıktı yüzüne sahte
26:21
bir gülümseme yerleştirdi buyurun size
26:24
nasıl yardımcı olabiliriz kadın hafifçe
26:28
başını salladı bir adım daha attı sonra
26:31
durdu sert ve net bir sesle konuştu ben
26:35
dedi bu restoran zincirinin sahibi olan
26:38
şirketin yeni üst düzey yöneticisiyim
26:41
şefin kahvesi elinden düştü kupa yere
26:44
çarpıp tuzla buz oldu birkaç garson
26:47
elleri ağızlarında şok içinde baka kaldı
26:51
müdür bir adım geri çekildi sesi
26:55
dediniz kadın cebinden bir belge çıkardı
26:59
belgeyi büyük bir soğukkanlılıkla
27:01
müdürün önüne uzattı "şirketin ana
27:04
hissedarıyım." dedi ve bugünden itibaren
27:07
bu restoranın tam yetkili sahibiyim
27:10
müdürün yüzü bembeyaz oldu şef bir şey
27:12
söylemeye çalıştı ama dili tutulmuştu
27:16
kadın ağır adımlarla restoranda yürümeye
27:18
başladı masaları tek tek inceledi
27:21
garsonlara sıcak bir gülümsemeyle baktı
27:24
sonra tekrar şefle müdürün önünde durdu
27:27
"beni dün gece nasıl karşıladığınızı
27:28
hatırlıyor musunuz?" dedi müdür hemen
27:31
konuşmaya çalıştı "yanlış anladınız
27:34
efendim biz sadece restoran
27:38
kurallarını kadın elini kaldırarak
27:41
susturdu kurallarınızı gayet iyi
27:43
anladım." dedi özellikle de ırkçılık
27:46
kurallarınızı şef konuşmaya çalıştı biz
27:50
biz sadece prosedürleri uyguluyorduk
27:52
kadının gözleri keskin bir ışıkla
27:55
parladı prosedürleriniz insanları
27:57
aşağılamak mı ülkelerine kıyafetlerine
28:00
hakaret etmek mi ve meydanda rezil etmek
28:03
mi ikisi de cevap veremedi başları
28:07
önlerinde ayakta titriyorlardı kadın
28:10
arkasındaki avukata döndü "iş
28:12
sözleşmelerini iptal edin." dedi "şu
28:16
tazminatsız." Avukat başını salladı ve
28:19
belgeleri çıkardı müdür yalvarmaya
28:21
başladı "lütfen bir şans daha verin
28:24
yıllardır buradayız." Şef de dizlerinin
28:27
titrediğini hissetti "bir hata yaptık."
28:30
dedi "ikinci bir şans istiyoruz kadın
28:33
onları bir süre sessizce izledi sonra
28:36
başını hafifçe salladı hata doğrudan
28:39
karakterle ilgilidir dedi ve karakter
28:42
eksikliği ikinci şansla
28:45
düzelmez sonra arkasını döndü ama tam
28:48
kapıya ulaşırken bir kez daha durdu
28:51
geriye dönüp son sözlerini söyledi
28:54
unutmayın kimin önünde küçüldüğünüzü
28:57
bilemezsiniz ve kapıdan dışarı çıktı
29:00
arkasında şok içinde kalan bir restoran
29:02
ve çöküşe geçen iki hayat bırakarak
29:05
dışarıda hava serindi gökyüzü griydi ama
29:09
kadın için dünya bambaşka bir renge
29:11
bürünmüştü omuzlarını dik tuttu
29:14
gözlerinde gururun pırıltısı vardı çünkü
29:16
o sadece kendisini değil kendi kimliğini
29:20
onurlandırmıştı sessizce
29:23
gürültüsüzce ve en asil şekilde yavaş
29:27
adımlarla uzaklaştı arkasında yankılanan
29:30
tek ses kendi özgüveninin sessiz
29:34
yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone
29:37
olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme