0:00
toprakta bir şey nefes alıyor gaffar
0:02
eminim." dedi Mahmut kürekle kazdığı
0:06
sıçrayarak gaffar gözlerini kısıp çukura
0:08
baktı henüz yarım metre derindeydi ama
0:11
içinden gelen o uğursuz koku mezarlıkta
0:14
bile duyulmazdı "defineler öyle kolay
0:17
çıkmaz kardeş." dedi Gaffar ama bu başka
0:20
bir şey kazıya başladıklarından beri iki
0:23
saat geçmişti gecenin karanlığı
0:26
Torosların eteklerindeki bu terk edilmiş
0:28
çiftliğin üzerine bir hayalet gibi
0:31
çökmüştü rüzgar durmuştu ağaçlar
0:34
kıpırdamıyordu sadece o ses toprağın
0:37
derinliklerinden gelen o ince hırıltılı
0:40
ses haritada tam burası gösteriliyordu
0:43
dedi Mahmut büyük çamın altı eski su
0:46
yolunun üç adım sağı aynı dedenin
0:48
anlattığı gibi Gaffar yavaşça diz çöküp
0:51
toprağa dokundu bazen define ile
0:53
birlikte lanet de gömülür Mahmut dedi
0:56
unutma bunu mahmut güldü hadi oradan biz
1:00
Anadolu efsaneleriyle değil altınla
1:02
ilgileniyoruz hem bak şurada bir şey
1:04
parladı sanki gaffar da görmüştü o
1:07
yansımayı sanki çamurun içinde bir metal
1:10
şekilsiz ama eski bir madeni para ya da
1:12
muska parçası gibiydi tam uzanacaklardı
1:15
ki çukurdan bir hırıltı daha duyuldu bu
1:18
kez daha belirgindi daha insana yakın
1:21
biri biri aşağıda olabilir mi diye
1:24
fısıldadı Mahmut olmaz dedi Gaffar ama
1:28
bazen çıkardığın şey senden önce
1:31
oradaydı ve seni bekliyordu bir an için
1:34
birbirlerine baktılar sessizlik derin
1:38
bir bilinmezlik gibi çöktü
1:40
aralarına gaffar elindeki baltayla
1:43
toprağı kenarlardan gevşetti sonra
1:46
birlikte çamurlu zemini kazmaya devam
1:48
ettiler 20 dakika sonra bir taşa
1:51
vurdular taş düzümsüz ama düzenli
1:53
yerleştirilmiş gibiydi gaffar "Bu bir
1:56
kapak." dedi "burası bir mahsen."
2:00
Mahmut'un eli titredi dede böyle bir şey
2:03
anlatmamıştı ya anlatamadıysa ya bu yer
2:07
anlatılmaya değil unutulmaya
2:09
çalışıldıysa taş kapağı yerinden
2:12
oynattıklarında yoğun bir rutubet ve
2:14
köhnelik kokusu yükseldi altında bir
2:16
oyuk vardı dar bir tünel gibi gaffar öne
2:20
eğildi "bir el feneri getir." dedi
2:23
mahmut çantasından feneri çıkarttı ve
2:25
delikten içeri tuttu taşlarla örülmüş
2:28
bir duvar ve duvarın ortasında eski bir
2:31
sembol vardı bir göz bir yılan ve bir
2:34
anahtar bu bu nedir dedi Mahmut bu bir
2:39
uyarı olabilir dedi Gaffar ya da bir
2:41
davet mahmut Feneri biraz daha aşağıya
2:44
tuttu duvarın altında şöyle yazıyordu
2:48
kumda saklının hesabı kanla ödenir o an
2:51
hava soğudu fenerin ışığı titredi ve
2:54
toprağın altından gelen o ses bu kez net
2:57
bir kelime gibi yankılandı gaffar
3:00
yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone
3:02
olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme
3:06
karanlık kürek seslerinin kesildiği anda
3:08
daha da yoğunlaştı gaffar taş zemine
3:11
sürtünen metalin çıkardığı tınıyla
3:13
ürperdi mahsene açılan kapağın altından
3:16
gelen serinlik yaz gecesinin sıcak
3:19
tenine bıçak gibi saplandı burası bu
3:22
başka bir şey." dedi Mahmut gözlerini
3:24
karanlığa dikerek gaffar elindeki feneri
3:28
aralığa doğrulttu küf kokusu çürümüş
3:31
tahtayla karışarak burnuna doldu
3:33
merdiven görünmüyordu ama aşağıya inen
3:36
taş bir yol belliydi kaygan basamaklara
3:39
adımını atmadan önce Mahmut'un koluna
3:42
dokundu "istersen çık git buradan bu
3:45
işin sonu iyiye varmayabilir." dedi
3:49
mahmut başını iki yana salladı "bunca
3:51
yıldır seninle her çukuru kazdım bu
3:54
sefer de sonuna kadar gelirim ikili ağır
3:58
adımlarla mahzene indi taş duvarlar
4:01
nemden parlar gibiydi dar koridor
4:03
boyunca eski çağlara ait semboller
4:06
yosunların arasında silik silik
4:09
seçiliyordu gaffar parmaklarıyla bir
4:12
kabartmayı yokladı gözü ileride titrek
4:15
bir ışığın yanıp söndüğünü fark etti bak
4:18
şuraya bir fener mi bu dedi Mahmut ama
4:21
yaklaştıklarında ışığın bir kaynağı
4:26
duvara gömülü gibi duran bir simge kendi
4:29
kendine yanıp sönüyor solgun bir mavi
4:31
ışık yayıyordu biri bizden önce
4:33
buradaydı." dedi gaffar fısıltıyla
4:36
mahmut ürperdi "ya hala
4:39
buradaysa." Koridorun sonunda ağır siyah
4:42
demirden bir kapı vardı üzerinde ince
4:45
işlemeler ortasında ise bir yılanın
4:48
gözünü andıran oyuk gaffar cebinden kazı
4:51
haritasını çıkardı haritada tam bu
4:55
yazılmıştı eli istemsizce cebine gitti
4:59
gömleğinin iç cebindeki madalyonu
5:01
çıkardı ortasında aynı simge vardı
5:05
"hazırsan burası artık dönüşsüz bir
5:07
yer." dedi mahmut sessizce başını eğdi
5:10
kapı anahtar yerine madalyon
5:13
yerleştirilince iç çekiş gibi bir sesle
5:15
aralandı içeride ne para vardı ne altın
5:19
yalnızca zamanın bile unutmaya
5:21
meylettiği bir geçmiş ve ilk fısıltılar
5:24
şimdi başladı içeri girdiklerinde ilk
5:29
sessizlikti ne bir kuş ötüşü ne su
5:32
damlası yalnızca boğuk bir yutkunma gibi
5:35
yankılanan kendi nefesleri burası bir
5:38
oda değildi sadece adeta zamanı içine
5:40
çekmiş bir mekandı duvarlar boyunca
5:44
büyük boy aynalar sıralanmıştı kimi
5:46
kırık kimi çatlak ama hepsi sanki yeni
5:51
parlaktı mahmut birine yaklaşarak
5:54
dikkatle baktı "bunlar neden burada bu
5:57
kadar derin bir mahsende aynaların ne
5:59
işi var?" diye sordu gaffar sessizce
6:03
aynalardan birine yaklaştı kendini gördü
6:07
ama bir gariplik vardı yüzündeki
6:09
çizgiler daha belirgindi gözlerinin içi
6:12
daha çökmüştü bir an için aynadaki
6:14
yansımanın göz kırptığını düşündü
6:17
"gaffar bu ayna hareket etti." dedi
6:20
Mahmut sesi titreyerek "sen de mi
6:23
gördün?" Aynalardan biri ansızın çatladı
6:26
ince bir çizgi yılan gibi yukarı doğru
6:29
kıvrıldı ve sonra bir çatırtıyla yüzey
6:31
ikiye ayrıldı aynanın ardında başka bir
6:35
oda belirdi loş sisli ve tanıdık bir
6:39
kokuyla dolu gaffar öne çıktı
6:42
kapkaranlık odanın ortasında eski bir
6:45
masa masanın üstünde ise yıllar
6:47
öncesinden tanıdığı bir eşya duruyordu
6:50
babasının tesphi "Bu nasıl olur?" dedi
6:53
sesini zor bastırarak Mahmut arkaya
6:56
döndü aynaların hepsi birer birer
6:58
çatlamaya başlamıştı her birinin ardında
7:01
bir başka sahne beliriyordu biri
7:03
çocukluğunun odası biri annesinin mezar
7:06
taşı biri ilk kazı yaptıkları tepe
7:09
burası sadece geçmiş değil
7:10
vicdanlarımızla dolu bir geçit." dedi
7:12
Gaffar o anda aynalardan biri içeriye
7:15
bir çocuk figürü yansıttı gaffar'ın
7:17
küçük haline benziyordu çocuk parmağıyla
7:20
onu çağırdı aynanın içinden sonra
7:22
karanlık bir çığlık tüm aynaları
7:24
paramparça etti gaffar Mahmut'un
7:26
kolundan tuttu buradan hemen çıkmalıyız
7:29
dedi ama çıkmak artık öyle kolay
7:31
olmayacaktı mahsenin aynalarla dolu
7:33
bölümünden çıktıktan sonra derin bir
7:36
sessizlik onları karşıladı
7:38
yalnızca taş duvarlardan sızan nemin
7:42
vardı ayaklarının altındaki toprak her
7:45
adımda biraz daha yumuşuyordu sanki
7:47
zemin değil hatıralardı çiğnedikleri
7:50
gaffar cebinden kazı haritasını çıkardı
7:54
harita yıllar önce aldığı çok az kişinin
7:57
bildiği bir kaynaktan
7:58
gelmişti ancak şimdi haritada önceden
8:02
olmayan kırmızı bir çizgi belirmişti
8:06
kalın kan rengi bir iz aynalardan
8:09
geçtikten sonra ortaya çıkmıştı bu çizgi
8:13
buraya kadar yoktu." dedi Mahmut
8:17
incelerken "biri bizimle oynuyor." dedi
8:20
Gffar "ama oyun gerçek bu çizgi bizi bir
8:24
yere götürmek istiyor iz Mahszenin kuzey
8:28
dayanıyordu o duvar ilk bakışta dümdüzdü
8:31
ama dikkatle bakıldığında bir taş
8:35
dışarıdaydı gaffar taşı ittiğinde taş
8:38
yerinden çıkıp yere düştü ardından küçük
8:41
bir boşluk belirdi içinden kıvrımlı bir
8:44
merdiven aşağı doğru iniyordu kapkara
8:47
bir boşluk orası yerin kalbi gibi dedi
8:51
Mahmut gaffar başını salladı define
8:54
burada değil bizi bir şey başka bir yere
8:57
çekiyor belki de bu bir sınav aşağı
9:00
indiklerinde karşılarına yarım daire
9:02
şeklinde bir oda çıktı ortasında üç
9:05
ayaklı bir sehpa üzerinde eski bir deri
9:08
defter vardı gaffar dikkatle yaklaştı
9:11
defterin kapağında kendi ismini gördü
9:14
gaffar Alagöz bu imkansız dedi ben böyle
9:18
bir şey bırakmadım defteri açtığında ilk
9:21
sayfada kendi el yazısıyla şu cümle
9:24
yazılıydı kazı başladığında zaman durur
9:28
göz açıp kapayıncaya kadar her şey
9:30
değişir geriye yalnızca pişmanlık kalır
9:32
gaffarın yüzü soldu ben bu cümleyi hiç
9:35
yazmadım ama bu benim yazım mahmut
9:39
odanın köşesindeki bir şey dikkatini
9:40
çekince eğildi taş zeminin üzerinde eski
9:43
bir bıçak vardı paslı ama sivri sapına
9:47
kazınmış üç harf g a m bu ne demek
9:51
olabilir diye sordu gafar'ın gözleri
9:54
büyüdü gafar alagöz mahmut tam o anda o
9:58
da sarsıldı duvarların içinden
10:00
yankılanan bir ses geldi önce fısıltıydı
10:03
sonra bir çığlık gibi patladı definenin
10:06
bedeli kendi geçmişindir zemin titremeye
10:09
başladı taşlar dökülüyordu gaffar
10:12
defteri kaptı mahmut'u kolundan çekti ve
10:14
merdivenlerden yukarı koşmaya başladılar
10:17
ama kaçtıklarını sanırken döndükleri
10:19
yerde aynalı odanın başlangıcına
10:21
geldiklerini fark ettiler mahmut nefes
10:24
nefese sordu bizi bir döngüye mi soktu
10:27
bu yer gaffar gözlerini kısmıştı hayır
10:31
bizi kendimize döndürdü aynalı odanın
10:33
başladığı noktaya dönmeleri ikisinin de
10:36
sinirlerini bozmuştu gaffar elindeki
10:39
defteri sımsıkı tutuyordu sayfaları
10:41
karıştırdığında her satırda kendi
10:44
geçmişinden bir kırıntı görüyordu
10:46
unutulmuş bir mektup yıllar önce terk
10:48
ettiği bir sevda çocukken sakladığı bir
10:51
yalan "bu defter benim hayatım." dedi
10:54
fısıltıyla mahmut da aynalardan birine
10:57
bakıyordu artık kırık camda yansımalar
11:00
görünmüyor karanlığın içinden yüzler
11:02
beliriyordu tanımadıkları insanlar
11:05
bazıları korkmuş bazıları
11:08
öfkeli bunlar kim dedi Mahmut irkilerek
11:12
gaffar yaklaştı onlar bu defineyi
11:15
ararken kaybolanlar olabilir tam o anda
11:18
odanın ortasında taş bir sütun yükseldi
11:21
üstünde altın kaplı bir sandık vardı
11:23
sandığın kenarında şu yazıyordu: "Arayan
11:27
kendini bulacak gören kaybedecek."
11:30
Gaffar usulca yaklaştı "mahmut "Sakın
11:34
açma." dedi ama gaffar ellerini sandığın
11:37
kapağına koydu soğuktu sanki ölü bir
11:40
bedenin tenine dokunur gibiydi yavaşça
11:44
kaldırdı içeride altın mücevher
11:46
haritalar yoktu yalnızca bir şey vardı
11:49
kendi yüzü taştan oyulmuş gri ve
11:53
ifadesiz bir maske altında bir not
11:56
defaye sensin ne arıyorsan orada yoksun
12:00
mahmut başını öne eğdi yani bunca yıl
12:03
boşuna mı kazdık gafarın sesi yavaş ama
12:06
kararlıydı hayır Mahmut aradığımız şey
12:09
parayla ilgili değildi bu bizim
12:12
vicdanımızın mezarıydı ve şimdi ya
12:15
gömüleceğiz ya da gömülenleri
12:17
çıkaracağız aniden duvarlar çökmeden
12:20
hemen önce aynalardan biri içeri ışık
12:23
saçtı bir tünel görünüyordu gaffar
12:26
sandığı kapadı defteri koltuğunun altına
12:28
aldı ve Mahmut'a döndü "bu bizim son
12:31
şansımız." dedi koşarak aynadan geçtiler
12:35
tünel daraldı taşlar üstlerinden döküldü
12:38
sonunda dışarı kazdıkları ilk çukurun
12:41
üstüne ulaştılar sabah olmuştu kuşlar
12:45
ötüyordu gaffar kazma sapına yaslandı
12:49
toprak bize neyi sakladıysa bir gün
12:51
hepsini geri ister Mahmut mahmut
12:54
sessizce başını salladı ama Gaffar'ın
12:57
fark etmediği bir şey vardı defterin son
12:59
sayfasına sabaha karşı bir el yazısı
13:01
daha eklenmişti gaffar kazdı gaffar
13:04
buldu ama Gaffar hala arıyor gaffar
13:07
kazının yapıldığı alana geri
13:09
döndüklerinde artık hiçbir şeyin eskisi
13:11
gibi olmadığını anlamıştı toprak bile
13:14
sessizdi güneş çukurların içine düşmüyor
13:17
gölgeler her şeyi yutuyordu mahmut bir
13:20
taşın üstüne oturmuş başını ellerinin
13:24
almıştı defteri hala yanında mı diye
13:28
sordu gaffar evet anlamında başını
13:30
salladı ama o defter artık yazmıyor
13:34
mahmut yutkundu belki yazacak bir şey
13:36
kalmamıştır tam o sırada ormanın
13:39
derinliklerinden bir çocuğun sesi
13:41
duyuldu fısıltı gibi gaffar ikisi de
13:44
irkildi ses tekrar geldi bu sefer daha
13:47
yakındı gaffar sen benim yerimi aldın
13:51
ağaçların arasından bir çocuk
13:53
beliriverdi üstü başı toprak içindeydi
13:56
yüzü tanıdık çok tanıdık gafar'ın
13:59
gençliği neredeyse birebir kopyasıydı
14:01
gözleri aynıydı ama içinde bir boşluk
14:04
vardı gafar bir adım attı sen kimsin
14:08
çocuk gülümsedi ben sensin ama sen beni
14:11
toprakta bıraktın mahmut ayağı fırladı
14:14
gaffar bu da neyin nesi çocuk ellerini
14:17
uzattı beni gömdüğün günü hatırla o taş
14:20
ocağının kenarında kazıdan dönerken
14:23
birini iterken gaffarın yüzü dondu
14:26
sırtındaki defteri yavaşça yere bıraktı
14:29
dudaklarından sadece şu cümle
14:32
döküldü ben kazanın olduğunu sanmıştım
14:36
çocuk başını iki yana salladı kazaydı
14:40
bilinçliydi gaffar yere çöktü hatıralar
14:44
birer birer geldi yıllar önce bir kazı
14:47
sırasında çıkan tartışma kayıp bir çocuk
14:51
polis kayıtlarına geçmemiş üstü örtülmüş
14:53
bir sır ve toprakla bastırılmış vicdan
14:57
defterin sayfaları rüzgarla çevrilmeye
15:00
başladı son sayfa kendiliğinden açıldı
15:03
yeni bir satır yazılmıştı gaffar
15:06
defineni buldu ama kazdığı çukur kendi
15:09
mezarıydı o anda çukurun kenarı çöktü
15:13
gaffar dengesini kaybetti mahmut
15:15
bağırarak uzandı ama geç kaldı gaffar
15:18
karanlığa düşerken gözlerini çocuğa
15:20
dikti son bakışlarında ne korku vardı ne
15:24
pişmanlık sadece bir kabulleniş çocuk
15:26
orada duruyordu sonra gökyüzüne bakıp
15:29
gözden kayboldu mahmut kazma ve kürekle
15:32
aşağıya inmek istedi ama çukur sanki
15:35
kendi kendini kapatıyordu toprak
15:37
ağırlaşıyor taşlar yuvarlanıyordu sadece
15:43
açık son sayfasında tek cümleyle her
15:46
define bir bedelle kazılır en kıymetlisi
15:49
affedilmektir toprak her şeyi saklar ama
15:53
en çok da insanın kendini Yaşanmış
15:55
Gerçek Hikayeler kanalına abone olmayı
15:57
ve videoyu beğenmeyi ihmal etme