0:00
bir kadının kayboluşuyla başlayan bu
0:02
hikaye aslında bir köyün hafızasında
0:05
gizlenmiş kanlı bir sırdır herkes
0:07
konuşur kimse bilmez ve gerçek toprağın
0:11
altında hala nefes alıyordur yıl
0:15
1989 türkiye'nin batısında ormanlarla
0:19
çevrili kışları karla örtülenen yazları
0:22
ise kekik ve çam kokusunun birbirine
0:24
karıştığı bir köy vardı bu köyün adı
0:27
Gültepeydi fakat köylüler ona yıllar
0:29
içinde başka bir isim vermişti
0:31
kraliçenin köyü çünkü burada bir
0:33
zamanlar yaşayan bir kadın herkesten çok
0:36
daha güçlüydü herkesten çok daha
0:38
zengindi ve şimdi herkesin dilinde onun
0:41
trajik hikayesi vardı adı Sariyeydi
0:44
gençliğin de güzelliği dillere destandı
0:47
sarı saçları yeşil gözleri ve mağrur
0:50
yürüyüşüyle köyde onu gören her erkek
0:52
yutkunmak zorunda kalır her kadınsa hem
0:55
kıskanır hem de onunla dost kalmak
0:57
isterdi babasından kalan yüzlerce dönüm
1:00
arazi ormanlıklar zeytinlikler bağlar ve
1:03
bahçelerle sadece köyün değil komşu
1:06
ilçelerin bile toprak ağası olmuştu
1:09
köylüler ona Sariye Hanım derdi bazıları
1:12
ise arkasından sessizce toprak kraliçesi
1:15
diye fısıldardı allah bu kadına her şeyi
1:18
vermiş ama huzur vermemiş." dedi bir gün
1:20
kahvehanede oturan ihtiyar Mahmut
1:23
elindeki tesbihi yavaşça çevirirken "Ne
1:26
yapacaksın Mahmut abi o kadar malın
1:28
üstünde yılan da çıkar çıyan da hem
1:31
kadın da gariban bir eş seçemedi
1:33
kendine." dedi berber Ramazan mahmut
1:35
başını salladı ilk kocası düzgün adamdı
1:39
ama ani gitti kalp krizi dediler ama
1:42
bilen bilir o işte başka şey vardı
1:46
sariye'nin ilk kocası Mehmet köyde
1:49
sevilen çalışkan bir adamdı düğünleri
1:52
dillere destan olmuştu balayına
1:55
Kapadokya'ya bile gitmişlerdi ki o
1:57
zamanlar böyle şeyler sadece büyük
1:59
şehirlerde olurdu evlenmelerinden sonra
2:02
araziler daha da büyümüş çiftlik
2:04
kurulmuş traktörler biçer döverler
2:07
alınmıştı ama mutluluk kısa sürdü bir
2:10
sabah Mehmet'in cesedi zeytinliklerin
2:13
kenarındaki derenin dibinde bulundu
2:15
yüzünde bir çizik bile yoktu doktor kalp
2:18
krizi dedi ama bazıları geceden gelen
2:21
haykırışları duyduklarını söyledi o gece
2:24
kimse ne olduğunu tam olarak anlayamadı
2:26
sariye kocasının ölümünden sonra uzun
2:29
süre ortalıkta görünmedi evine kapanmış
2:33
ağlamıştı ardından bir gün yeniden
2:36
ortaya çıktı bu kez daha güçlüydü daha
2:40
soğuktu elinde kahve fincanı başında
2:43
siyah yazması dimdik duruşuyla köyün
2:45
meydanından geçtiğinde herkes susar
2:47
olmuştu iki yıl sonra sürpriz bir
2:50
şekilde yeniden evlendi bu kez seçtiği
2:53
adam köylü değil kasabadan gelen bir
2:56
yabancıydı adı Halit't uzun boylu
2:59
konuşmasını bilen gömleklerinin kolu hep
3:02
sıvalı dolaşan karizmatik bir adamdı
3:05
sariye'nin yaşadığı acıyı paylaşıyor
3:07
gibi görünüyordu ama bazı köylüler onun
3:10
gözlerindeki kıvılcımı hiç sevememişti
3:12
yalancı bir parıltı var o adamda." dedi
3:15
yaşlı Hatice kadın baktın mı gözleri
3:18
parlıyor ama içi zifir gibi içinde bir
3:20
karanlık var onun halit evlendikten
3:23
sonra köyde değişimler başladı önce
3:25
çiftlikteki işçiler değişti sonra bazı
3:28
araziler satılmaya başlandı ama satılan
3:31
her yerin hala tapusu Sariye'nin
3:33
üstündeydi en azından öyle sanılıyordu
3:36
halit köylülerden bazılarına "Tapu sonra
3:39
verilir şimdilik sözleşme yeter."
3:41
diyerek senetle yer satmaya başladı
3:44
"bunu satıyorsan tapu nerede?" diye
3:47
sormuştu köyün imamı Hasan Efendi
3:49
Halit'ten bir arsa almak isteyenlere
3:52
halit gülümsemişti "yoldadır tapuda
3:55
yoğunluk var bu işler hemen hall olmaz."
3:58
demişti aradan 3 yıl geçti sariye'nin
4:01
gözlerinin içindeki ışık gitmişti daha
4:06
gülümsüyordu geceleri köy sokaklarında
4:09
gezdiğini görenler olmuştu bazıları onun
4:12
bir heybeyle dolaştığını bazıları ise
4:15
kendi kendine konuştuğunu iddia
4:17
ediyordu bir sabah köyün bakkalı Bekir
4:20
onu yolda durdurmuştu sariye Hanım
4:23
hayırdır bu saatte nereye sari başını
4:26
kaldırmış dudakları titreyerek
4:29
"Çocuklarım nerede Bekir benim
4:31
çocuklarımı kaçırdılar." demişti bekir
4:35
şaşkınlıkla geri çekilmişti sariye'nin
4:38
hiç çocuğu olmamıştı bu olaydan sonra
4:42
Sariye'yi sık sık köyün dışında dağ
4:44
yolunda omzunda heybesiyle yürürken
4:46
görenler olmuştu kimi zaman
4:48
zeytinliklere giriyor kimi zaman boş
4:51
tarlaların ortasında bir noktaya uzun
4:53
uzun bakıyordu halit ise bambaşka bir
4:56
hayat yaşıyordu yeni arabalar yeni
4:59
arkadaşlar hatta bazı söylentilere göre
5:02
kasabadaki bir kadınla da ilişkisi vardı
5:05
en sonunda Sariye tamamen kayboldu halit
5:09
köylüye kadın kafayı sıyırdı ben de onu
5:12
Bakırköy'e yatırdım demişti nasıl yani
5:16
öyle kafana göre hastaneye mi
5:18
yatırılıyor?" demişti imam Hasan Efendi
5:21
halit Omuz siltti delilik raporu aldık
5:24
doktorlar baktı "tamam" dediler artık
5:27
orada kalacak dedi o günden sonra kimse
5:30
Sariye'yi bir daha görmedi halit ise
5:32
köyde kalmadı her şeyi sattı paraları
5:36
cebine koydu ve İstanbul'a taşındı
5:38
geride ise bir dizi söylenti öfke ve
5:41
yarım kalmış bir kadın hikayesi kaldı
5:43
ama asıl gariplik Halit'in söylediği
5:45
hastanede baş gösterdi bir gazeteci
5:48
dostu olan Mahmut yıllar sonra
5:50
İstanbul'a gittiğinde Bakırköy Ruh ve
5:52
Sinir Hastalıkları Hastanesine uğramıştı
5:55
eski bir kayıt için araştırma yaparken
5:57
Sariye Hanım'ın ismini de sormuştu fakat
6:00
hastane görevlisi başını sallamıştı bu
6:03
isimde biri burada hiç yatmadı dedi ve
6:06
işte o andan sonra Gültepe'de başka bir
6:08
fısıltı başladı köyler sırlarını toprağa
6:12
gömer ama toprak da bazen kusar
6:17
2008 gültepe köyü artık geçmişin
6:20
sessizliğini kabullenmiş gibiydi fakat
6:22
köy kahvesinin arkasında rüzgarla
6:25
sallanan dut ağacının altında geçmiş
6:28
hala konuşuluyordu yeni dedikodu ise
6:30
şuydu halit'in çocukları köye dönüyordu
6:33
ali ve Musa halit'in İstanbul'daki
6:36
evliliğinden doğan iki oğlu uzun boylu
6:39
gri takım elbiseli gözlük takan şehirli
6:42
iki adam ne köyün toprağını bilirlerdi
6:45
ne de ağaç kokusunu tanırlardı ama
6:48
ellerinde belgelerle köye inmişlerdi
6:51
babamızdan kalan arazilerin peşindeyiz."
6:53
dedi Ali muhtarlığa ilk geldiklerinde
6:56
Muhtar Selami kaşlarını çattı
6:59
hangi arazi satılmıştı onlar üstelik
7:02
ortada tapu da yok musa gülümsedi ama
7:05
gülümsemesi tıpkı babasınınki gibiydi
7:08
içinde sıcaklık değil hesap vardı
7:10
elimizde senetler var babamız bu
7:13
arazileri sattı ama tapular verilmeyince
7:16
alıcılar hala kayıtlı görünmüyor yani
7:19
yasal olarak hala bizim köyde ortalık
7:22
karıştı zeytinliklerini yıllar önce
7:25
Halit'ten satın almış ama tapu beklerken
7:28
ölen yaşlıların çocukları panik
7:30
içindeydi çiftlikte çalışan tarlasını
7:33
ekip biçen onlarca aile mahkeme
7:35
korkusuyla telaşlandı bu çocuklar
7:38
babalarının izinden gidiyor." dedi köy
7:40
kahvesinde Mahmut "armut dibine düşer
7:43
düşmez mi?" dedi ramazan çayını
7:46
karıştırırken Halit yedi şimdi çocukları
7:48
da yutmaya geldi köyü ama asıl şok
7:51
muhtarın odasında yaşandı ali bir dosya
7:54
açtı içinde bir sürü belge fotokopi ve
7:57
mektuplar vardı aralarında Sariye'nin
8:00
gençlik yıllarına ait bir fotoğraf bile
8:02
vardı beyaz bir elbise arkasında
8:05
zeytinlikler gülüyordu annemiz bu kadın
8:08
mıydı dedi Musa bir anda muhtar
8:11
şaşkınlıkla başını kaldırdı nasıl yani
8:15
ali cevapladı babamız hiçbir zaman
8:18
annemizden bahsetmedi hep rahmetli der
8:21
geçerdi ama geçen yıl öldüğünde
8:23
kasasından bu belgeler çıktı bakın dedi
8:26
ve eski sararmış bir mektubu uzattı
8:29
muhtar mektubu okudu el yazısıyla
8:32
yazılmıştı başlığı Sariye'den Halite
8:35
eğer bir gün bu satırları okursan bil ki
8:37
seni affetmedim ama seni sevdim
8:40
delirdimse senin yüzünden ama kalbimde
8:44
hala topraklarımı evimi ağacımı
8:47
düşünürüm ben toprağıma gömülmedikçe bu
8:49
lanet bitmeyecek ve eğer bu köy bir gün
8:52
seni tanırsa hepsi seni lanetle anacak
8:56
muhtar Boğazını temizledi sizin anneniz
8:59
hala kayıp ve eğer bu mektup gerçekse
9:02
sizin anneniz o kadınsa siz onun
9:06
çocuklarısınız ali ve Musa birbirlerine
9:09
baktılar sessizlik çöktü biz bir DNA
9:12
testi yaptırmak istiyoruz." dedi Ali
9:15
"ama önce onun gömülü olduğu yeri
9:17
bulmalıyız." Muhtar başını iki yana
9:20
salladı bakın evlatlar Sariye'nin mezarı
9:24
yok resmi olarak öldüğü bile kayda
9:27
geçmedi adı hastanede bile yok bazıları
9:30
İstanbul'da hayat kadını yapıldığını
9:32
söyler bazıları öldürülüp denize
9:34
atıldığını kimse bilmiyor ama herkes bir
9:37
şey biliyormuş gibi konuşuyor musa ayağa
9:40
kalktı o zaman biz araştırırız
9:43
istanbul'a gideriz tapu dairesi hastane
9:47
belediye her yere bakarız ali cebinden
9:50
bir dosya daha çıkardı bu arada
9:53
babamızın sattığı ama hala tapusu
9:55
üzerimizde olan 28 arazi var bunlar için
9:59
icra süreci başlattık muhtar irkildi
10:02
insanların mallarını mahkeme yoluyla mı
10:05
alacaksınız bu mu annenizin emaneti ali
10:08
yüzünü buruşturdu bize ne miras kaldıysa
10:11
onun peşindeyiz vicdan bizim işimiz
10:13
değil o sizin köyünüzde kalsın köyde
10:16
haber çabuk yayıldı sabah tarlaya
10:19
inenler öğlene kahve geldi sariye
10:21
hanımın oğulları gelmiş dendi ama
10:24
annelerinin ne olduğunu bilmiyorlar dna
10:27
testi istiyorlarmış toprağımıza el
10:30
koyacaklarmış ama bir kişi bu
10:32
dedikodulardan daha çok etkilenmişti
10:34
yaşlı Hatice Sariye'nin gençlik
10:37
arkadaşıydı ve o gece kimseye
10:39
söylemediği bir sırrı günlüğüne yazmıştı
10:42
o gece ben onu gördüm sariye kaçmak
10:45
istedi elinde bir çuval vardı içi
10:48
doluydu ama Halit onu durdurdu ona
10:51
bağırdı sonra kadını bir araca bindirdi
10:54
geri dönmedi kimseye anlatmadım çünkü
10:56
korktum ama şimdi bu çocuklar geldiyse
10:59
hakikat toprağın altından çıkacak
11:01
demektir istanbul Bakırköy aynı hafta
11:05
Ali ve Musa Bakırköy Ruh ve Sinir
11:07
Hastalıkları Hastanesi'in önünde
11:09
durdular ellerindeki dosyalarla içeri
11:14
190-190 yılları arasında yatmış bir
11:17
hasta kaydını arıyoruz." dedi Ali adı
11:20
Sariye Demirtaş bazı söylentilere göre
11:23
burada yatmış görevli uzun bir süre
11:26
bilgisayara baktı sonra arşive indi
11:29
yarım saat sonra geri döndü bu isimde
11:32
biri burada hiç yatmamış dedi ne geçmiş
11:34
yıllarda ne de günümüzde belki başka bir
11:37
isimle kaydedilmiş olabilir ama elimizde
11:40
öyle bir kayıt yok musa sertçe dosyayı
11:44
kapattı yani babamız yalan söylemiş dedi
11:47
ali ise sessizdi ya da kadın hiç buraya
11:50
gelmedi köyde ise mezarlığın köşesinde
11:54
üstü açılmış eski bir mezar bulundu kazı
11:57
izni olmadan kim açmıştı bilinmiyordu
11:59
ama mezarın içi boğuktu toprakta bir
12:02
kadın bileziği çıktı üzerinde isim
12:05
yazılıydı sariye bazı sesler yalnızca
12:08
gece çıkar çünkü gün ışığında insanlar
12:11
susar ama vicdan susmaz
12:14
gültepe köyün üzerindeki bulutlar o
12:16
sabah daha yoğundu yağmur yağmıyordu ama
12:19
gökyüzü toprağın sırrını bildiğini
12:23
gibiydi sariye'nin adının kazılı olduğu
12:26
bilezik köyü yeniden geçmişin
12:28
hayaletleriyle yüzleştirmişti kadınlar
12:31
dua ediyordu erkekler ise kahvede
12:34
sessizleşmişti fakat içlerinden biri
12:37
yıllardır boğazında düğümlenen
12:39
kelimeleri artık tutamayacaktı o kişi
12:43
yaşlı Cemaldi eskiden Halit'in en yakın
12:46
dostuydu gençliğinde onunla ava gider
12:49
içki içer tütün sarardı ama zamanla
12:53
uzaklaşmışlardı sebebi yıllardır kimseye
12:55
söylemediği bir şeydi şimdi artık
12:58
vicdanı susmuyordu cemal kahvehaneye
13:01
bastonuyla girdi gözleri buğulu sesi
13:04
titrekti masaya vurdu bastonunu "muhtar
13:10
dedi kahvede herkesin başı döndü muhtar
13:13
Selami yerinden kalktı hayırdır Cemal
13:17
abi cemal derin bir nefes aldı yeter
13:20
artık Sariye'nin başına ne geldiğini
13:22
biliyorum bir uğultu yayıldı cemal devam
13:25
etti o gece Halit bana geldi gece
13:28
yarısıydı elinde bir çuval vardı ağırdı
13:31
benimle gel." dedi bindik eski
13:34
kamyonetine mezarın olduğu tepeye gittik
13:37
toprağa kazmamı söyledi korkudan bir şey
13:39
soramadım çuvalı mezara koydu gözümle
13:42
gördüm sonra toprağı kapattı bir kelime
13:46
edersen seni de gömerim yanına." dedi
13:49
ben de sustum ta ki bugüne kadar
13:52
kahveden bir kadın sesi yükseldi yani
13:55
Sariye'yi öldürdü mü cemal başını iki
13:58
yana salladı hayır çuval kıpırdıyordu
14:03
yaşıyordu ya bayıltılmıştı ya da
14:05
susturulmuştu o çuvalın içindekinin
14:08
nefes aldığını duydum kalabalıktan
14:10
çığlıklar koptu kadını diri diri mi
14:13
gömmüş muhtar Cemal'e yaklaştı peki
14:16
neden şimdi anlatıyorsun cemal
14:18
gözyaşlarını sildi çünkü ölümüm
14:21
yaklaşıyor vicdanım rahat etsin
14:23
istiyorum hem dün gece bir rüya gördüm
14:26
sariye bana dedi ki "Cemal ses ver artık
14:30
toprakta bile rahat değilim." Aynı gün
14:33
İstanbul Ali ve Musa adli tıp kurumuna
14:36
başvurmuştu ellerindeki bilezik bir DNA
14:40
barındırıyordu eski mezarda bulunan
14:43
kemik parçaları da incelemeye alınmıştı
14:45
sonuçlar 3 gün sonra gelecekti ama
14:48
beklemek Musa için kolay değildi eğer o
14:51
kadın annemişizse bu ülke bir cinayeti
14:54
görmezden gelmiş demektir." dedi öfkeyle
14:57
bize düşen görev bunu ifşa etmek ali ise
15:00
farklı düşünüyordu ya hala yaşıyorsa
15:03
Musa ya hiç gömülmediyse bu nasıl olur
15:07
dedi Musa ali cebinden eski bir gazete
15:10
kupürü çıkardı bak şu habere 1992
15:14
yılında Bakırköy sahilinde kimliği
15:16
belirsiz bir kadın cesedi bulunmuş yaşı
15:19
50 civarında üzerinde kimlik yok üstü
15:22
başı perişan cinayet şüphesi var ama
15:25
dosya kapanmış otopsi yapılamamış yüzü
15:29
deforme olmuş tanınamamış mezar numarası
15:32
17 834 kimsesizler mezarlığına gömülmüş
15:37
musa gazetenin sararmış satırlarına
15:40
baktı bu kadın o mu diyorsun ali cevap
15:43
vermedi sadece uzaklara baktı belki de
15:46
Gültepe'deyse işler daha da karışıyordu
15:49
cemal'in itirafından sonra kazı için
15:51
savcılık izni alınmıştı mezar açıldı
15:55
içinde ne ceset vardı ne de çuval
15:58
sadece eski bir kadın hırkası ve birkaç
16:01
parçası demek ki buradan çıkartılmış."
16:04
dedi muhtar "kim çıkardıysa ya kadını
16:08
kurtardı ya da cesedi yok etti." dedi
16:11
jandarma çavuşu köyde korku hakimdi
16:15
fısıltılar büyüdü sariye gece yürüyormuş
16:18
mezarlıkta bazıları onu ormanda görmüş
16:22
cinler koruyor onu yaşlı bir kadın
16:24
geceleri dere kenarında ağlıyormuş aynı
16:27
gece ay gökyüzünde tam tepede durmuşken
16:30
köyün girişindeki terk edilmiş kulübeden
16:33
bir ışık yandı içeride bir kadın
16:35
oturuyordu sırtı dönüktü eski yırtık bir
16:39
hırka vardı üzerinde saçları
16:42
grileşmişti elindeki bilezikteki yazı
16:46
mum ışığında parladı sariye kadın usulca
16:49
mırıldandı ben toprağın altına
16:51
gömülmedim ama herkes beni unuttu artık
16:54
vakti geldi hakikat çürümez gerçek
16:58
yıllar geçse de konuşur yeter ki onu
17:01
dinleyecek cesaretin olsun ali ve Musa
17:04
adli tıp kurumundan gelen sonuçları
17:06
elinde tutuyordu zarfın kenarları terli
17:10
ellerinin arasında buruşmuştu o an
17:12
geldiğinde her şey değişecekti gerçek ya
17:15
acıyı keskinleştirecek ya da umutla
17:19
berraklaştıracaktı musa zarfı açtı
17:22
gözleri satırların arasında kaydı sonra
17:25
sessizlik "Ali bu kemikler annemize ait
17:28
değil." dedi sesi çatallaşmıştı ali'nin
17:31
yüzü ifadesizdi yani yaşıyor olabilir
17:35
musa fısıldadı ya da daha önce başka bir
17:39
yere gömüldü gültepe'de aynı saatlerde
17:42
yaşlı bir çoban köyün girişindeki
17:44
kulübeye doğru yürüyordu kışa
17:46
yaklaştıkça ormanda hayvanların inlerine
17:48
çekildiğini biliyordu ama geçen
17:51
gecelerde duyduğu bir hırıltı onu
17:53
rahatsız etmişti kulübeye yaklaşınca bir
17:56
ses duydu dönmeyin oraya geçmiş orada
17:59
kalmadı bekliyor çoban ürperdi kulübenin
18:04
önündeki tahtalar gıcırdadı pencerenin
18:07
arkasında gölgeli bir siluet belirdi
18:11
yaşlı kambur bir kadının profili ertesi
18:14
sabah çoban soluğu muhtarın evinde aldı
18:18
vallahi o kulübede biri var kadın yaşlı
18:22
geceleri konuşuyor kendi kendine sanki
18:25
sayıklıyor bileğinde bilezik var
18:28
üzerinde Sariye yazıyor bu haber
18:30
yıldırım gibi yayıldı muhtar jandarmaya
18:33
haber verdi ali ve Musa da apar topar
18:37
köye döndüler tüm köy halkı kulübenin
18:40
etrafını sarmıştı ama içeriden tek bir
18:43
ses çıkmıyordu kulübenin kapısı aralandı
18:46
içerisi loştu mum ışığında oturan kadın
18:49
başını kaldırmadı saçları bembeyazdı
18:52
tırnakları uzamış elleri çatlamıştı
18:55
gözleri sanki yıllar önce kapanmış ama
18:58
içindeki acı hala görüyordu musa
19:02
dayanamayıp öne atıldı anne Sariye siz
19:05
misiniz kadın başını yavaşça kaldırdı
19:08
gözleri Musa'nın gözleriyle buluştu
19:11
sonra sessizce mırıldandı beni unuttular
19:14
ama ben her gece hatırladım ali diz
19:16
çöktü yalnız kaldınız ama artık yalnız
19:20
değilsiniz sariye'nin gözlerinden yaş
19:22
süzüldü dudakları titredi halit beni
19:27
orada gömmedi satamadı da çünkü ben ona
19:31
dedim ki "Eğer beni gömersen gömüldüğüm
19:34
her karış toprağın altından seni
19:36
seyredeceğim." Korktu bir gece beni
19:39
İstanbul'a götürdü ama yolda kalbim
19:42
durdu sandı beni denize attı ama ben
19:45
ölmedim bir sandal beni kıyıya vurdu bir
19:48
adam buldu beni isimsizdim artık kafa
19:51
kağıdım yoktu hafızam gitmişti yıllarca
19:54
kim olduğumu hatırlayamadım sokakta
19:57
yaşadım ta ki bir gün bileziğimi bulana
20:00
kadar musa gözyaşlarıyla fısıldadı
20:04
annemiz yaşıyorsunuz hep aradık sizi
20:07
sariye gülümsedi ama siz Halit'in
20:10
çocuklarısınız benim değil siz onun
20:13
kötülüğüyle büyüdünüz o yüzden geldiniz
20:16
arazilerin peşindesiniz değil mi ali
20:19
başını iki yana salladı hayır artık
20:22
sadece geçmişin peşindeyiz annemizin
20:24
gözlerinin içine bakabilmek için Sariye
20:27
ayağa kalktı yılların kamburuyla eğilmiş
20:30
bedeniyle bir yargıç gibi dikildi ben
20:33
sadece toprağın değil hatıraların da
20:36
altındaydım şimdi bir şey daha var halit
20:40
öldü ama onun bir sırrı daha vardı
20:42
mezarlığın arkasındaki taşın altına
20:44
gömdüğü kutuyu bulun gerçek orada
20:47
yatıyor ve siz kim olduğunuzu o zaman
20:51
öğreneceksiniz o gece Ali ve Musa
20:54
kulübede kalıp annelerinin yanında
20:56
beklediler ama sabah olduklarında Sariye
20:59
yoktu kapı açık yatağı boştu bileziği
21:02
yastığın üzerine bırakılmıştı muhtar
21:05
geldiğinde sadece tek bir cümle buldular
21:08
yastığın altında eski bir defter
21:10
sayfasına yazılmış ben artık toprağın
21:13
kadınıyım ama siz hala aramanız gereken
21:16
gerçeği bilmiyorsunuz geçmişin tozlu
21:19
kutularında sadece hatıralar değil bazen
21:22
de kaderler saklıdır ali ve Musa
21:25
mezarlığın arkasındaki yaşlı çınarın
21:27
dibine geldiklerinde gece çoktan
21:30
bastırmıştı ellerinde kazma kürek
21:33
anneleri Sariye'nin söz ettiği taşın
21:35
altını arıyorlardı ay ışığı toprağa
21:37
ürkek bir ışık düşürüyordu musa'nın
21:40
kalbi sanki mezarın içinden fırlayıp
21:43
kaçacak gibiydi şurası dedi Ali yaşlı
21:47
bir mezar taşının ucunu göstererek
21:49
burası diğerlerinden farklı taşı
21:52
güçlükle kenara çektiler altında
21:54
paslanmış bir teneke kutu vardı kutunun
21:58
üstü titrek parmaklarla kazınmış bir
22:00
yazıyla işaretlenmişti ona güvenme
22:03
kutuyu açtıklarında içinden çıkanlar
22:05
sadece toprak kokmuyordu yılların
22:08
biriktirdiği ihanet gözyaşı ve kan
22:10
kokusu da onlarla birlikte yüzeye
22:12
çıkmıştı bir tomar eski tapu fotokopisi
22:15
birkaç sararmış fotoğraf kimlik
22:17
fotokopileri ve en altta eski bir
22:20
günlüğün sayfaları ali günlüğü açtı ilk
22:23
cümle: "Bugün Halit bana bir kez daha
22:25
dokunduğunda midem bulandı ama katlanmak
22:28
zorundayım çünkü çocuklarım var." Musa
22:31
gözyaşlarını tutamadı annemiz yıllarca
22:34
susturulmuş sayfalar ilerledikçe
22:37
Sariye'nin çilesi açığa çıktı halit'in
22:40
kadın üzerindeki psikolojik işkencesi
22:42
sattığı araziler yaptığı sahte satış
22:45
sözleşmeleri hatta bazı insanların nasıl
22:48
tehdit edildiği ve en çarpıcısı Halit'in
22:51
başka bir kadınla gizlice yaptığı
22:53
evliliğin belgeleri ali'nin eli titredi
22:56
bu kadın kim musa belgeyi çekip aldı
23:00
fotoğrafa baktı bu bu kadın bizim gerçek
23:04
annemiz olabilir mi günlükteki satırlar
23:07
yavaş yavaş bir gerçeği örmeye
23:10
başlıyordu halit beni İstanbul'a
23:12
götürdüğünde benden kurtulmak istiyordu
23:15
çünkü evliydi o kadından olan iki
23:17
çocuğuna miras bırakmak istemedi benim
23:20
çocuklarımı kendi nüfusuna geçirdi ve o
23:24
çocuklar şimdi benim olan toprağı bana
23:26
karşı dava ederek almaya çalışıyorlar
23:29
ali ve Musa'nın bacaklarının bağı
23:32
çözüldü biz Sariye'nin çocukları değil
23:35
miyiz?" diye fısıldadı Musa "hayır" dedi
23:39
Ali gözleri boşluğa bakarken "Belki de
23:42
sadece Halit'in yalanlarının
23:44
çocuklarıyız ertesi sabah muhtarla
23:47
birlikte köy mahkemesine gittiler
23:49
ellerindeki belgelerle dava dosyasını
23:52
yeniden açtılar fakat daha dava
23:54
başlamadan köyde bir söylenti yayıldı
23:58
sari kadın yeniden ortadan kaybolmuş ama
24:01
bu kez mezarlığın içinden bir ses
24:04
duyulmuş ben toprağımı alacağım." demiş
24:08
ali Musa'ya döndü "o bizim annemiz
24:12
olmasa bile onun acısı bizim
24:14
sorumluluğumuz halit'in laneti bizim
24:16
sırtımızda duruyor artık Musa elindeki
24:20
günlükle birlikte mezarlığın yolunu
24:22
tuttu ama onun ruhunu toprağa
24:24
gömebilmemiz için önce onun hikayesini
24:27
anlatmalıyız çünkü bu köy onun
24:30
hikayesini hep susturdu artık zamanı
24:32
geldi gece olduğunda kulübeden tekrar
24:36
bir ışık yükseldi ancak kimse yaklaşmadı
24:39
çünkü herkes o kulübede artık sadece
24:41
geçmişin değil aynı zamanda adaletin de
24:44
nöbet tuttuğuna inanıyordu sariye'nin
24:46
bileziği hala oradaydı ama üzerinde
24:49
yazan bir harf değişmişti sariye yerine
24:52
artık şu yazıyordu sıriye yani sır gibi
24:55
kadın bazı insanlar toprağa değil
24:58
sessizliğe gömülür aylar geçmişti ali
25:01
ile Musa ellerindeki belgelerle davayı
25:04
açmış ama karşılarına çıkan şey sadece
25:07
kağıtlar değil yalanlardan örülmüş bir
25:10
duvar olmuştu mahkeme süreci uzadıkça
25:14
köydeki söylentiler de çoğalmıştı
25:17
kimisi Sariye'nin aslında hiç akıl
25:20
hastanesine yatırılmadığını kimisi ise
25:23
hala köyde başka bir kimlikle yaşadığını
25:26
söylüyordu ancak en çarpıcı söylenti
25:29
kasabaya yeni gelen yaşlı bir kadının
25:31
ağzından çıkmıştı kadın perişan bir
25:34
halde muhtarlığa gelip sadece şunu
25:36
söylemişti sariye benim ama artık
25:40
hiçbirinizin tanıdığı Sariye değilim
25:42
toprağımı da istemem adımı da sadece
25:45
susun bu sözün üzerine köyde bir
25:48
sessizlik hakim oldu kadın ortadan
25:50
kayboldu kimse peşinden gitmeye cesaret
25:53
edemedi ama Ali ve Musa'nın içinde bir
25:56
kıvılcım yanmıştı eğer o kadın gerçekten
25:59
Sariye ise onun başına gelenleri
26:01
belgelemek zorundaydılar ali elindeki
26:04
günlükle birlikte şehre gitti bir
26:06
gazeteciyle görüştü kadının yaşadıkları
26:09
tapu oyunları Halit'in dolandırıcılığı
26:12
Bakırköy'e yatırılma süreci hepsi
26:14
belgelenmişti türkiye'nin en büyük
26:16
gazetelerinden biri ertesi hafta şu
26:19
manşetle çıktı toprağa gömülen kadın
26:22
kayıtlarda olmayan bir hayatın hikayesi
26:25
yazı bomba gibi patladı sosyal medyada
26:28
Caka Sari'ye etiketiyle yüz binlerce
26:30
insan kadının akıbetini sorguladı
26:33
içişleri Bakanlığı soruşturma başlattı
26:36
adalet Bakanlığı olayın üstüne gitti
26:39
bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları
26:41
Hastanesi'nin 1990'lı yıllara ait
26:44
arşivleri açıldı ve orada çürümüş
26:46
klasörlerin içinde elle yazılmış bir
26:49
kağıtta şu cümle bulundu adı bilinmiyor
26:52
kocası getirmiş akıl sağlığı bozuk
26:56
süreli yatış ne soyadı vardı ne doğum
26:59
tarihi ne de bir kimlik numarası sadece
27:02
Sariye yazıyordu soru işareti ile
27:04
birlikte bu belge medyaya düşünce
27:07
kıyamet koptu halit'in çocukları kaçmaya
27:09
çalıştı ancak yakalandılar sahte tapu
27:13
devirleri tehditler yalan beyanlar bir
27:15
bir ortaya döküldü arazilerin büyük
27:18
kısmı kamulaştırıldı kalanları ise
27:21
gerçek hak sahiplerine iade edildi ama
27:23
Sariye'ye ulaşmak mümkün olmadı bir gece
27:27
Ali evine döndüğünde kapısında bir zarf
27:30
buldu üzerinde sadece tek bir cümle
27:32
vardı adımı geri alıyorum zarfın içinde
27:36
eski bir kafa kağıdı vardı kadının adı
27:39
net bir şekilde yazılıydı
27:41
sariye Kara doğum yeri Karacalı köyü
27:47
1942 baba adı hakkı anne adı Münali
27:51
zarfı ellerinde tutarken gözyaşlarını
27:53
tutamadı o sadece annemiz değilmiş o
27:57
ismi çalınmış bir tarihin sembolüymüş o
28:00
gece Musa ile birlikte mezarlığa
28:02
gittiler sariye'nin adına yapılan
28:05
sembolik mezarın başına bir taş
28:07
yerleştirdiler üzerine şu sözleri
28:11
kimin kimsesi yoksa bizden biridir adın
28:14
bizde yaşıyor Sariye köy halkı yıllar
28:17
sonra ilk kez bir kadına saygıyla eğildi
28:20
dualar edildi ağıtlar yakıldı aylar
28:23
sonra kasabada küçük bir müze açıldı adı
28:26
Bir Kadının Sessizliği içeride Sariye'ye
28:29
Ait Günlü'ün kopyası eski tapular
28:32
Halit'in yalanlarının belgeleri gazete
28:35
manşetleri ve bir sandık vardı sandığın
28:37
içine kimse dokunmadı üzerinde sadece şu
28:40
yazı vardı bu sandık açılmasın çünkü
28:43
içindekiler değil açanların yüzü karadır
28:46
ve herkes biliyordu ki bu hikaye orada
28:49
bitmemişti belki de gerçek Sariye hala
28:53
bir yerdeydi ama artık kimse onu
28:55
aramıyordu çünkü o bu ülkenin kaybolmuş
28:58
tüm kadınlarının sembolü olmuştu adaleti
29:01
bulunmuştu ama huzuru o hala bir çınarın
29:05
gölgesinde sessizce bekliyordu dur