"BAKIMCI" Gerçek Hikaye; Yaptığı Büyü Hayatını Kararttı, Gerçek Yaşamdan Acı Dolu Bir Hikaye
Jul 20, 2025
Gerçek hayattan uyarlanan bu duygusal hikaye, Fatma ve Metin'in aşk dolu başlangıcını ve zamanla içinden çıkılamaz hale gelen trajik hayatlarını konu alıyor. Diş macunu ile yapılan büyü ise sizi hayretler içinde bırakacak.
Gerçek hayatın içinden süzülüp gelen gerçek hikayeler, duygulara dokunan yaşanmış hikayeler, sizi içine çekecek gizemli hikayeler, şaşırtıcı ilginç hikayeler, yürek burkan duygusal hikayeler, ürkütücü korku hikayeleri ve düşündürücü ibretlik hikayeler ile dolu bir dünyaya adım atıyorsunuz.
Bu kanalda, yaşanmış olaylardan çıkarılan derslerle bezeli sıra dışı hikayeler, beklenmedik sonlara sahip dramatik anlatılar ve sizi derinden sarsacak şok edici gerçekler yer alıyor.
Hayatta kalma mücadeleleri, umut veren başarı hikayeleri ve yaşamın içinden gelen motivasyon dolu anlar, izleyiciye ilham verirken; bir yandan da trajik aşk hikayeleri ve dram dolu hayat öyküleri kalbinizin derinliklerine dokunacak.
Gerilim ve korku hikayeleri sevenler için, tüyler ürperten paranormal hikayeler, ürkütücü cin hikayeleri ve açıklanamayan esrarengiz olaylar bu kanalda sizi bekliyor.
Bilinmeyenleri keşfetmek isteyenler için, akıl almaz detaylarla dolu gizemli vakalar, gerçek hayata dayanan doğaüstü olaylar ve inanılması güç ama belgelenmiş gerçek hikayeler düzenli olarak paylaşılıyor.
Ayrıca, gizemin peşinden gitmeyi seven izleyiciler için dedektif hikayeleri, düşünmeye sevk eden psikolojik gerilim hikayeleri, merak uyandıran alternatif tarih olayları ve etkileyici gizemli dostluk öyküleri de içeriklerimiz arasında.
Her hafta yayınlanan yeni videolarla gerçek dünyada yaşanmış gizemli olaylar ekranlarınıza geliyor.
Bilim kurgu ve mitoloji tutkunları için ise fantastik hikayeler, efsaneleşmiş anlatılar ve unutulmaz mitolojik olaylar, gizemli efsaneler ve kadim mitolojik canavarlar eşliğinde karşınıza çıkacak.
Bunun yanında, içinizi ısıtacak eğlenceli anılar, tebessüm ettirecek komik hikayeler ve kültürel zenginlikleri yansıtan kültürel öyküler de sizi bekliyor.
Macera tutkunları için sürükleyici kaçış öyküleri, aksiyon dolu gelişmeler ve ilham verici kahramanlık hikayeleri de kanalımızda yer alıyor.
Show More Show Less View Video Transcript
0:00
Diş macunuyla yapılan büyüyü duymuş muydunuz? Peki büyülere inanır mısınız?
0:06
Ya da durun şöyle soralım. Çok güvendiğiniz birinin size büyü yaptırdığını öğrenseniz ne yapardınız?
0:14
Bir de evinizde garip şeyler olmaya başlasa mesela. Belki bir hastalık ya da
0:20
belki de garip şeyler duymaya veya görmeye başlasanız. Bunlar başınıza
0:25
gelse korkar mıydınız? ya da büyü yaptırana hakkınızı helal eder miydiniz?
0:31
Bu öykümüzde sevdiği insanları karanlık güçlere kurban eden bir insanın ibretlik
0:37
hikayesini sizlerle paylaşacağız. Umarım beğenirsiniz. Şimdi hazırsanız hikayemize geçebiliriz.
0:44
İyi seyirler. Yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone
0:49
olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme.
0:56
Bazen hayat sevdiğin bir insanın gözlerine baka baka yavaşça karardığında başlar. Fatma sabahın erken saatinde
1:04
evden çıkarken teyzesinin uyanmamasına dua etti. Sessizce çantasını aldı.
1:10
Ayakkabılarını eline geçirip kapıyı araladı. Her sabah aynı sessizlik, aynı merdiven inişi, aynı otobüs saati. Ama
1:19
bugün bir şey farklıydı. İçinde gizli gizli büyüyen bir umut vardı. Henüz tam
1:25
şekli olmayan ama kalbinin bir köşesini dürtükleyen bir umut.
1:31
Tekstil fabrikasında makinelerin gürültüsü Fatma'yı ilk günden beri rahatsız etmişti. Ama başka çare yoktu.
1:38
Kendini bildi bileli hep birilerinin yanında. Birilerinin izniyle ve birilerinin yükü olarak yaşamıştı.
1:45
Teyzesi onu seviyor muydu? Belki. Ama sevgi her gün yüzüne vurulan bir
1:50
iyilikse insan sevilmeye ne kadar dayanabilirdi? O gün öğle arasında iş arkadaşıyla
1:56
otururken konu bir kez daha umuta geldi. Bir arkadaşım var dedi arkadaşı. Metin
2:03
tavuk işiyle uğraşıyor. İyi biridir. Evlenmeyi düşünüyor. Aklımda hep sen
2:09
varsın. Fatma gülümsedi. Gülümsedi ama bu gülümseme bir hayır değil. Neden
2:15
olmasın gülümsemesiydi. Çünkü umut bazen başka bir insanın cümlesinde filizlenirdi. İlk buluşmalarında Fatma
2:23
kırmızı kazağını giymişti. Saçlarını toplamıştı. Hafif bir ruj, biraz allık.
2:29
Karşısında Metin, temiz yüzlü, konuşurken göz teması kuran ses tonu yumuşak bir adam. "Beni gördüğünde ne
2:36
düşündün?" dedi Fatma. "Bir an için zaman durdu sandım." dedi Metin. Fatma
2:42
gülümsedi. Çünkü kimse bugüne kadar ona böyle cümleler kurmamıştı. O cümleyle
2:48
birlikte içinde yıllarca sessiz kalan küçük bir kız çocuğu ayağa kalktı. O kız
2:54
çocuğu yıllardır başını teyzesinin kanatlarının altına gömmüş, dış dünyanın karanlığından korkan o çocuk, Metin'in
3:01
sesinde güven buldu. Zamanla ilişkileri büyüdü. Her görüşme bir öncekinden daha
3:07
anlamlı oldu. Fatma'nın utangaçlığı azaldı. Metin onun için artık sadece bir
3:13
erkek değil, başka bir dünyanın kapısını açan bir anahtardı. Ve Fatma bu kapının
3:19
ardını çok merak ediyordu. Metin bir akşam yemeğinde bu yeni dünyaya ilk
3:24
adımı atmalarını önerdi. Benim ailemle senin teyzen bir akşam otursak
3:29
tanışsalar, yan yana gelseler her şey daha da kolay olur." dedi. Metin. Fatma
3:35
başını salladı. Korkuyordu. Çünkü hayat ona ne zaman bir şey sunsa ardında gizli
3:41
bir bedel saklardı. Ama Metin'in gözleri onu inandırmıştı. Bu sefer farklıydı.
3:48
O akşamki yemek belki de Fatma'nın hayatında kendini en güçlü hissettiği andı. Metin'in annesi kadife şalının
3:56
altından sıcacık bakışlarla ona gülümsedi. Fatma da içten davrandı. Hiç
4:01
ezilmedi. Hiç yalan söylemedi. Metin'in babası da Fatma'yı sevdi. Birlikte kahve
4:08
içtiler. Şakalaştılar. Teyzesi Fatma'yla gurur duyduğunu söylemese de gururla
4:14
gözlerine baktı. Birkaç hafta içinde nişan yapıldı. Fatma artık başka bir
4:20
soyadın, başka bir evin, başka bir geleceğin eşiğindeydi. Düğün hazırlıkları sırasında Metin Fatma'ya
4:27
istersen artık çalışmayabilirsin." dedi. Fatma içinden işte beklediğim cümle bu.
4:33
Diye geçirdi. Çünkü artık birilerinin yanında, birilerinin izniyle, birilerinin gölgesinde yaşamaktan
4:39
yorulmuştu. Şimdi kendi hayatının sahibi olabilirdi. Patron karısı olmak hayali
4:45
değildi. Ama bu unvan ona yıllarca elinden alınmış olan değer duygusunu
4:50
geri getiriyordu ve nihayet düğün günü geldi. Kalabalık, müzik, duygulu gözler.
4:56
Fatma beyaz gelinliğin içinde yürürken geçmişini, yok sayılmalarını, ezilmişliklerini arkasında bırakıyordu.
5:03
Bu adım bir geçmişe değil bir geleceğe atılıyordu. O günün sonunda Metin onun elini tutarak, "Artık sadece ikimiziz.
5:10
dedi. Fatma başını omzuna yasladı ve "Bundan sonra hiçbir şey beni üzemez."
5:16
dedi. Ama hayat asıl sınavlarını insanın en güvende hissettiği anlarda başlatır.
5:21
Öyle değil mi sevgili dostlar? Neyse. Fatma yeni evinin büyük salonunda oturuyordu. Duvarlarda beyaz çerçeveli
5:29
tablolar, yerlerde ince halılar, evin havası temiz, pencerelerden çiftliğin
5:35
geniş arazisi görünüyordu. Metin'in işleri büyümüştü. Yumurta ve
5:40
piliçi entegre tesisinin işleri artık neredeyse Metin'in omuzlarındaydı.
5:46
Babası daha çok evde vakit geçiriyor ama hala ara sıra çiftliğe uğruyordu. Fatma
5:52
artık tekstil fabrikasında değildi. Sabahları kahvaltıdan sonra küçük bahçede oturuyor, akşamları da Metin'in
6:00
dönüşünü bekliyordu. İlk birkaç ay gerçekten mutluydu. Evin hanımı olmak,
6:06
istediği gibi alışveriş yapmak, arada dışarı çıkmak. Bunlar Fatma için
6:11
hayatında ilk defa sahip olduğu şeylerdi. Ama zaman geçtikçe yalnızlık,
6:17
sessizlik, sabahların ve akşamların hep aynı olması Fatma'nın içinde kıpırdamaya
6:23
başlayan bir boşluk bıraktı. İnsan çok şeye sahipken bile içindeki bir boşluk
6:28
her şeyin önüne geçebiliyordu. Fatma'nın en büyük tesellisi Metin'in
6:34
annesiydi. Nurgül Teyze Fatma'ya sık sık uğruyor, birlikte kahve içiyor,
6:40
alışverişe çıkıyorlardı. Aralarında gerçekten güzel bir bağ oluşmuştu.
6:45
Metin'in annesi Fatma'ya hep "Ben seni gelin olarak değil, kızım gibi görüyorum." diyordu. Birlikte yemek
6:53
yapıyor, salona oturup televizyon izliyorlardı. Metin de bu durumdan çok memnundu. Annesinin Fatma iyi anlaşması
7:01
onun üzerindeki sorumluluğu hafifletmiş gibi oluyordu. Bir gün Metin işten
7:06
dönerken Fatma'ya küçük bir kutu getirdi. Kutunun içinde altın bir bilezik vardı. "Bunu annem seçti." dedi
7:14
Metin. Fatma gözleri dolarak bileziği aldı. O an gerçekten mutlu olduğunu
7:20
hissetti. Ama hiçbir şey olduğu gibi kalmazdı. Kalmadı da zaten. Aradan iki
7:26
yıl geçti. Metin'in babası vefat etti. Ölümü herkes için büyük bir yıkımdı.
7:34
Çiftlik işlerinde artık Metin tamamen yalnız kalmıştı. Nurgül teyze içinse her
7:39
şey daha da zor olmuştu. Evinin her köşesinde rahmetlinin izleri vardı. O
7:44
yüzden Metin annesine kendi evlerinde kalmayı teklif etti. Fatma bu fikri duyduğunda kalbinden ince
7:52
bir çizik geçti. Ama bunu kimseye belli etmedi. Çünkü herkes onun Nurgül teyze
7:58
ile iyi anlaştığını sanıyordu. Oysa ki Fatma evdeki sessizliğe alışmıştı. Kendi
8:04
düzenine, kendi odasına, kendi çayına. Şimdi Nurgül teyzein her sabah erkenden
8:10
kalkıp mutfakta dolaşması Fatma'nın planlarını bozuyordu. Ama buna rağmen
8:17
hiçbir şey söylemedi. Metin'in annesi Fatma'ya hala aynı sıcaklıkla
8:22
davranıyordu. Fatma isa giderek içine kapanıyordu. Bir sabah Nurgül teyze mutfakta kahvaltı
8:30
hazırlarken Fatma içeri girdi. Masaya oturdu. Gözleri dalgın, elleri
8:36
hareketsizdi. "Neyim var?" dedi Nurgül teyze. "Bir şeyim yok" dedi Fatma. Ama o günün
8:44
gecesi Fatma uzun süre uyuyamadı. Yatağın içinde dönüp durdu. Metin'in
8:50
nefesi derindi. Uyuyordu. Fatma isa tavana bakıyordu.
8:56
"Bu benim hayatım mı? Hep başkalarının istediği gibi mi yaşamalıyım?" diye
9:01
içinden geçirdi. Ertesi sabah Fatma eski iş yerinden bir
9:06
arkadaşını aradı. Niye aradığını söylemedi. Sadece biraz konuşmak
9:11
istiyorum." dedi. Eski arkadaşıyla buluştuğunda gözlerinin altı hafif
9:17
morarmıştı. Arkadaşı ona dikkatle baktı. "Hayırdır? Bir sorun mu var?" dedi. Fatma biraz
9:25
bekledi. Sonra yavaşça, "Metin'in annesi artık bizimle yaşıyor." dedi. Arkadaşı
9:31
başını salladı ve "Anlaşıyorsunuz ya işte ne var bunda?" dedi. "Artık öyle
9:36
değil." dedi Fatma. "Ekisi gibi değil." Arkadaşı bir süre düşündü. Sonra
9:42
Fatma'ya eğilerek fısıltıyla konuştu. "Bakımcı ebe" diye biri var. "Onun
9:47
yanına gidenler var. Ne dertleri varsa çözüyormuş." dedi. Fatma'nın yüreği bir
9:53
an sıkıştı ama yine de sessiz kaldı. Çünkü bu tür şeylere pek inanmazdı ama
9:59
aklının bir köşesine yazdı. Eve döndüğünde Metin salonda gazete okuyordu. Fatma onun karşısına oturdu.
10:07
Sessizce baktı. Metin başını kaldırmadan konuştu. "Annem biraz daha bizimle
10:12
kalacak." dedi Metin. Fatma cevap vermedi. Sadece gözlerini Metin'in
10:17
ellerine dikti. O eller çiftlikte tavukların yem torbalarını kaldıran
10:23
ellerdi. Fatma'nın saçları şefkatle okşayan ellerdi. Şimdi ise olacaklardan
10:29
habersizce bir gazetenin sayfalarını çeviriyordu. Fatma'nın içinde sabır taşı çatladı. Ama bunu kimse duymadı. Akşam
10:37
yemeğinde Fatma Metin'in annesine çorba koyarken elinden kaşık düştü. "Ne oldu?"
10:43
dedi Nurgül teyze. "Yorgunum galiba." dedi Fatma. yalan söylediği için
10:49
yüreğinde hafif bir yanma hissetti ama bunu da susturdu. Çünkü insan bazen
10:54
sebebi ne olursa olsun kendi kalbini bile kandırmak zorunda kalır. O gece
11:00
Fatma balkona çıktı. Elinde çay bardağı. Sessiz bir geceydi. Yıldızlara baktı ve
11:07
kendi kendine yemin etti. Bir şey yapmalıyım. Bu böyle gitmez." dedi ve kaderin ince ipini o gece ellerinin
11:14
arasına aldı. [Müzik] Fatma sabah erkenden uyanmıştı. Mutfakta
11:20
kimse yoktu. Sessizlik bile artık ona ağır geliyordu. Tezgahta duran
11:25
çaydanlığa baktı. Su kaynamamış, her şey olduğu gibi duruyordu. Fakat Fatma'nın
11:31
içi kaynıyordu. Bir gece önce verdiği kararı tekrar düşündü. Artık bir şey
11:36
yapmalıydı. Saat henüz 7'yi geçmemişti. Metin çiftliğe gitmişti. Nurgül teyze ise
11:43
odasında Kur'an okuyor olmalıydı. Fatma ince montunu alıp sessizce evden
11:49
çıktı. Ayakkabılarını kapının önünde giydi. Bu böyle sürmez. Yapmak
11:54
zorundayım. Diye içinden geçiyordu. Fatma eski arkadaşının verdiği adresi
11:59
cebinden çıkardı. Küçük bir kağıt parçasıydı. Üstünde sadece bir mahalle
12:05
adı ve bakımcı ebe yazıyordu. Ne kapı numarası ne başka bir şey. Zaten böyle
12:11
yerlerin açık adresi olmaz. Öyle değil mi? Mahalleye vardığında Fatma önce ikiü
12:16
kişiye sordu. Yaşlı bir kadın Fatma'ya yaklaştı ve "Sen de mi ebeyi arıyorsun?"
12:22
dedi. Fatma başını salladı. Kadın sadece eliyle bir kapıyı işaret etti. Eski
12:29
tahta kapı. Üstünde boyası dökülmüş. Yanında küçük bir bahçe. Bahçede ters
12:35
dönmüş bir sandalye vardı. Fatma derin bir nefes aldı. Kapıyı üç kez vurdu.
12:41
Kapı aralandı. Yaşlı bir kadın kapıyı açtı. Yaşlı kadının bakışları Fatma'nın
12:47
yüreğini delip geçti. "Sen kimsin?" dedi kadın. "Ben." dedi Fatma. "Bir derdim
12:53
var." Kadın başıyla içeri işaret etti. İçerisi beklediğinden çok daha loştu.
12:58
Duvarda eski bir duvar saati vardı. Tıkır tıkır çalışıyordu. Küçük masanın
13:04
üstünde mum yanıyordu. Kadın masanın başına geçti. Fatma'nın oturmasını bekledi.
13:10
"Adın ne?" dedi kadın. Fatma, kimin için geldin? Fatma
13:16
dudaklarını ısırdı. Sonra yavaşça söyledi. Kaynanam için geldim." dedi.
13:21
Ürkek bir ses tonuyla. Kadın kaşlarını çattı ve "Böyle şeyler kolay değil.
13:28
Bedeli olur." dedi. Fatma başını eğdi ve kadına, "Her şeye razıyım." dedi. Kadın
13:34
bir süre sessiz kaldı. Sonra ayağa kalktı. Arkadaki raftan eski bir defter
13:39
aldı. "Adını söyle. Kaynanaan'ın adını, annesinin adını da söyle." dedi. Fatma
13:46
yutkundu. "Kaynanamın adı Nurgül. Annesinin adı Hacer" dedi. Kadın başını
13:53
salladı. Deftere not aldı. "Fotoğrafları var mı?" dedi kadın. Fatma çantasından
14:00
birkaç fotoğraf çıkardı. Metin kendisi ve Nurgül teyzein bir arada olduğu bir
14:05
fotoğraf. Kadın fotoğrafa uzun uzun baktı. Sonra yavaşça masanın altındaki
14:11
çekmeceden kırmızı bir kese çıkardı. Kesenin ağzını açtı. İçinden garip otlar
14:17
ve çörek otu çıkarttı. Bir de küçük bir kavanoz çıkarttı. safran mürekkebiyle
14:23
bir kağıda vefk olarak bilinen şeylerden çizdi. Sonra Davut yıldızına benzer
14:28
şekiller ve garip kuyruklu bir şekil çizdi. Daha sonra da uzun uzun Arapça
14:33
sayılar yazdı ve kağıdı katlayarak muska haline getirdi. Bu muskayı evin girişine
14:39
gömeceksin. Kapı eşiğine yakın olsun. Üzerinden geçtikten sonra o hanede
14:45
kaynan bir daha barınamaz." dedi. Kadın Fatma başını salladı. Kadın kavanozu
14:50
gösterdi. Bu da başka bir şey. Kocanın ağzı dili bağlansın diye. Dedi. Fatma
14:56
irkildi. İçine domuz yağı kattım. Bundan her sabah azar azar diş macununa ya da
15:02
kahvaltıdaki tereyağına karıştır. Ama sakın çok karıştırma. Az olsun. Anladın
15:07
mı? dedi kadın. Fatma dudaklarını ısırdı. Eğer çok koyarsan Allah korusun
15:13
başka şeyler olur. Dedi bakımcı ebe. Fatma derin bir nefes aldı. Ne kadar
15:19
sürer?" dedi. Bakımcı ebe gözlerini kıstı ve "7 ay, 7 ay içinde olacak."
15:26
dedi. Fatma'nın gözleri doldu. Kadın son kez konuştu. "Bak kızım, bu işler şaka
15:32
değil. Yaptın mı geri dönülmez." Fatma başını eğdi. "Razıyım." dedi. O gece
15:39
Fatma eline kürek alıp bahçeye çıktı. Gecenin üçüydü. Herkes uyuyordu. Evin
15:46
girişine, tam kapının sağ köşesine muskayı gömdü. Toprağa elleriyle
15:51
bastırdı. Avuçlarının titrediğini hissetti. Ama artık geriye dönüş yoktu.
15:57
Ertesi sabah domuz yağı karışımından azıcık diş macununa koydu. Metin masada
16:03
oturmuş kahvaltı yapıyordu ama kahvaltıdaki tereyağına da domuz yağı karıştırmıştı. işini garantiye almak
16:10
istedi Fatma ve ilk adım böylece atılmış oldu. Metinsa hiçbir şeyden haberi
16:16
yoktu. Fakat Metin'i kara günler bekliyordu. İlk günlerde hiçbir şey değişmedi. Her şey aynıydı. Fakat birkaç
16:24
hafta içinde evde tuhaf şeyler başladı. Bir sabah evin tüm ışıkları söndü.
16:30
Elektrikçiler arandı fakat hiçbir sorun bulunamadı. Bir başka gün bulaşık
16:35
makinesi durduk yere bozuldu. Ardından televizyon. Fatma her seferinde içinden
16:41
başladı." dedi ama sessiz kaldı. Daha ilginç olanı Nurgül teyze bir sabah baş
16:47
ağrısından şikayet etti. "Her gece başım çatlıyor." dedi. Metin de zamanla
16:53
sessizleşti. Artık çiftlikten geldiğinde eskisi gibi konuşmuyordu. Fatma içinse her şey
16:59
yolunda gibiydi. Çünkü istediği buydu. Ama yüreğinin bir köşesinde anlam
17:04
veremediği, açıklayamadığı bir huzursuzluk başlamıştı ve Kaderin çarkı
17:10
ağır ağır dönmeye devam ediyordu. Artık geri dönüş yoktu. Fatma da bunu çok iyi
17:15
biliyordu. Fatma günleri sayarak yaşıyordu. Her sabah aynı kahvaltı, aynı kahve, aynı
17:23
sessizlik. Ama bu sessizlik artık ona güven veriyordu. Çünkü bildiği bir sona
17:29
doğru ilerlediğinden emindi. Evdeki bozulmalar devam ediyordu. Nurgül teyze
17:34
baş ağrılarından şikayet etmeyi sürdürüyordu. Metin ise içine kapanmış, çiftlikten gelir gelmez koltuğa oturur,
17:42
saatlerce sessizce televizyona bakar olmuştu. O televizyonun da görüntüsü
17:47
artık net değildi. Çoğu zaman ekranda çizgiler dolaşıyordu. Fatma içinden
17:53
olacak bu iş. biraz daha sabret. Az kaldı." diyordu. Ama insanın içine
17:58
yerleşen huzursuzluk sessizliği de susturur ve hiç farkına varamazsınız.
18:03
Bir gece Fatma uyandığında saat 3'ü gösteriyordu. Gözleri birdenbire açıldı.
18:09
Baş ucunda Metin yatıyordu. Derin bir uyku halindeydi Metin. Ama evin içinde
18:14
garip bir tıkırtı vardı. Fatma yavaşça yatağından kalktı. Ayaklarına terliklerini geçirdi. Koridora çıktı.
18:23
Evin her yerinde hafif bir karanlık, gecenin sessizliği vardı. Fakat o
18:28
tıkırtı devam ediyordu. Mutfak kapısını açtığında Nurgül teyzenin mutfakta olduğunu gördü. Yaşlı kadın masanın
18:35
kenarında durmuş, elleriyle başını tutuyordu. "İyi misin?" dedi Fatma. Nurgül teyze
18:42
başını kaldırdı. "Sürekli başım çatlıyor." dedi. Fatma sessizce
18:48
yaklaştı. "Bu evde bir gariplik var." dedi Nurgül teyze. Fatma hiçbir şey
18:53
söylemedi. İçinden bir cümle geçti. Tam da istediğim gibi. Ama dilinden dökmedi.
19:00
Sadece su bardağını uzattı. Ertesi sabah Metin çiftlikten aradı. Telefonun
19:06
ucundaki sesi yavaş ve isteksizdi. "Bugün işlerim uzun sürecek." dedi
19:11
Metin. Fatma başını salladı. "Tamam." dedi. O an evde yalnız kalmanın verdiği
19:17
huzuru hissetti. Ama bu huzurun içinde artık çok ince bir korku da vardı. Çünkü
19:23
büyünün işe yaradığını hissediyordu. 7 ayın dolmasına 10 gün kala evde daha
19:29
da garip şeyler olmaya başladı. Her gece saat 300'te evin elektrik sigortaları
19:34
kendiliğinden atıyordu. Nurgül teyze ise daha da zayıflamış, yüzü solmuştu. Bir
19:39
akşam Fatma çay yaparken Nurgül teyze yine başını tuttu. "Ben buradan gitmek istiyorum." dedi. Fatma içinde bir
19:47
ürperti hissetti. Demek ki büyü tamamlanmak üzereydi. Ama Nurgül teyzein
19:52
bu sözleri Metin için geçerli olmayacaktı. Çünkü Metin'in ağzı bağlanmıştı. Fatma içinden, "Helal olsun
19:59
bakımcı ebbe, büyüyü tutturdun." dedi. Fakat insanın istediği her şey sonunda
20:05
kendine dönerdi. O gece Fatma yine 3te uyandı. Koridora çıktığında bu sefer
20:10
mutfakta değil, salonun ortasında duran Nurgül teyzeyi gördü. Kadın gözleri
20:15
kapalı, elinde bir tespih. Ağzında dualar mırıldanıyordu. Fatma bir an
20:21
yerinden kıpırdayamadı. Sonra sessizce odasına döndü. Kapıyı kapatıp sırtını
20:26
yasladı. Derin bir nefes aldı ama o an göğsünün ortasında ani bir sıkışma
20:31
hissetti. Kalbi hızlı hızlı atmaya başladı. Elini göğsüne bastırdı. İlk kez
20:38
o gece Fatma büyünün gerçekten ağır bir bedelinin olabileceğini düşündü. Günler
20:43
böyle geçti. 7. ayın son gecesi Fatma sabaha kadar gözünü kırpmadı. Saatin tik
20:49
takları kulağında yankılanıyordu. Yatakta yan dönüp Metin'e baktı. Metin yine derin bir uykudaydı ama Fatma'nın
20:57
gözleri kıp kırmızı olmuştu. Sabah olduğunda Metin iş için evden çıktı.
21:02
Nurgül teyze ise kahvaltıya oturdu. Fatma masada otururken elini yavaşça karnına koydu. Aniden keskin bir sancı
21:10
hissetti. Çay bardağı elinden düştü. Camlar yere saçıldı. Nurgül teyze hemen
21:16
yanına geldi. "Ne oldu kızım?" dedi. Fatma sadece başını eğdi. Gözlerinden
21:23
yaş akıyordu. Ama ağrının nedeni neydi kendisi de bilmiyordu.
21:28
O akşamüstü Metin telefonda Fatma'ya arabayla onları gezmeye çıkarmak istediğini söyledi. Fatma önce tereddüt
21:35
etti ama sonra bu da belki iyi gelir." dedi. Akşam üzeri Metin geldi. Araba
21:41
kapının önüne çekildi. Metin direksiyona geçti. Fatma da Metin'in yanına oturdu.
21:47
Nurgül teyze ise arka koltuğa oturdu. Gün batıyordu. Hava serin. Radyoda
21:53
huzurlu bir müzik çalıyordu. Fatma başını cama yasladı. Gözleri kapanmak üzereydi ki birden Metin'in sesi
21:59
yükseldi. Fren tutmuyor. Fatma gözlerini açtı. Araba hızlanmıştı. Metin'in elleri
22:06
direksiyonda gözleri kocaman açılmıştı. Fatma isa birden, "Bü terse döndü." dedi
22:13
ve her şey bir anda karardı. Kazadan sonraki ilk görüntü hastane
22:19
tavanıydı. Fatma gözlerini araladığında yüzüne oksijen maskesi takılmıştı.
22:24
Yanında doktorlar, hemşireler. Ama hareket edemediğini fark etti. Belinden
22:30
aşağısı tamamen hissizdi. Kollarını da zor hareket ettiriyordu. Yanındaki
22:35
hemşire başına eğildi. "Konuşmaya çalışmayın." dedi. Fatma başını sağa
22:41
çevirdiğinde Metin'in yatakta oturduğunu gördü. Sağlamdı. Kolunda hafif bir sargı
22:47
vardı ama Fatma'nın gözleri ağlamaya başladı. Çünkü o anladı. Büyü tersine
22:53
dönmüştü. Fatma hastane odasında beyaz tavanı izleyerek günleri birbirine
22:59
karıştırıyordu. Kolundaki serum şişesi her gün yenileniyor. Hemşireler düzenli
23:05
olarak gelip gidiyordu. Ama en önemlisi Fatma konuşamıyordu. Doktorlar ilk
23:11
günlerde sadece felçten söz etmişlerdi. Belden aşağısı tamamen hissizdi. Sonra
23:17
birkaç hafta içinde Fatma'nın sesi de çıkmaz oldu. Yutkunamıyor, ağlayamıyor,
23:22
konuşamıyordu. İçinde bağıran bir şeyler vardı ama dışarı çıkmıyordu. Metin her gün baş
23:29
ucuna geliyordu. Sessizce oturuyor, elini tutuyordu konuşmadan. Çünkü artık
23:36
Metin de fazla konuşmuyordu. Kaza sonrasında çiftlik işlerini yardımcılarına devretmişti. Hayat durmuş
23:43
gibiydi. Bir sabah odaya Nurgül teyze girdi. Fatma gözlerini hafifçe
23:49
kıpırdattı. Nurgül teyze baş ucuna oturdu. Elhamdülillah sen bize kaldın."
23:55
dedi. Bu sözleri duyduğunda Fatma'nın gözlerinden iki damla yaş süzüldü.
24:01
Nurgül teyze elini yüzüne sürdü. "Eşiktekini buldum. Ben sana hakkımı helal ettim. Ne yaptıysan içimden silip
24:08
attım. Üzülme olur mu kızım?" dedi. Fatma'nın başının içi yankılandı.
24:13
Yaptığı her şey büyü muskalar o geceyi düşündü. Ama artık geri dönüşü yoktu.
24:20
Hastane odasında böyle akıyordu. Hemşireler gelip gitti. Doktorlar umutlu
24:26
konuşmadı. Felç kesinleşmişti. Fatma'nın teyzesi ilk günlerde hastaneye
24:32
gelmişti ama sonra araya sessizlik girdi. Ne aradı, ne sordu. Belki de
24:38
korkmuştu. Belki de Fatma'nın bakımını üstlenmek istememişti. O yüzden Metin ve
24:44
annesi yalnız kaldılar. Nurgül teyze artık Fatma'ya bakıyordu.
24:49
Saçını tarıyor, kaşıkla çorba veriyor, üstünü örtüyordu. Fatma her şeyi
24:54
hissediyordu ama dilinden tek kelime çıkmıyordu. Bir gün hastane koridorunda Fatma'nın
25:01
eski iş arkadaşı göründü. Fatma'nın o büyüyü yapmasına sebep olan kişi yani.
25:07
Kapıdan bakıp sessizce başını eğdi. Nurgül teyzeye her şeyi anlatıp ilk
25:12
helallik isteyen Fatma'nın eski iş arkadaşıydı. Fakat her şey için çok geçti. Metin o
25:19
sırada Fatma'nın baş ucunda oturuyordu. Yavaşça kapıyı kapattı. Gözleri nemriydi
25:25
ama ağlamadı. Odada sadece üç kişi kaldı. Fatma, Metin
25:31
ve Nurgül teyze. Metin Fatma'nın elini tuttu. "Ben sana bir şey demeyeceğim. Ne
25:38
yaptığını biliyorum. Annem bana söyledi. Her şeyi anlattı." dedi. Fatma'nın
25:44
gözlerinden yaş aktı. Metin devam etti. Ben de düşündüm. Belki haklıydın, belki
25:50
sıkıldın, belki yalnız hissettin. Ama artık böyleyiz. Keşke bu işe
25:56
girişmeseydin. Ama ben hep yanındayım." dedi. Fatma tek bir kelime söyleyemedi.
26:02
Zaten istese de söyleyemezdi. Ama o an bütün hayatını gözlerinin önünden
26:07
geçirdi. Teyzesinin evinde geçen yıllarını, fabrikadaki o gürültüyü,
26:12
Metinle tanışma anını, düğünü, büyücü kadının kapısını çaldığı günü her şeyi
26:18
geçirdi aklından. Ve şimdi burada konuşamadan, hareket edemeden sadece
26:25
gözyaşıyla anlatabiliyordu pişmanlığını. Hastanede yattığı o son haftalarda Fatma
26:31
bazen içinden dua ediyordu. Sadece bir kez konuşabilsem,
26:37
bir kez özür dileyebilsem diyordu. Ama dili çözülmedi Fatma'nın. Nurgül teyze
26:44
her sabah hiçbir şey söylemeden Fatma'nın baş ucuna oturuyor, elini tutuyor, saçlarını tarıyordu. O anlar
26:51
Fatma için dünyanın en sessiz ama en ağır saatleriydi. Bir sabah Fatma'nın
26:57
odasında hafif bir ışık vardı. Gözleri açık uyandı. Baş ucunda Nurgül teyze
27:02
vardı. Yine elinde ince bir örtü. saçlarını taramaya hazırlanıyordu. Fatma
27:08
son bir kez daha gözlerini tavana dikti ve "Allah'ım ben ne yaptım? Bunun hesabını nasıl vereceğim sana?" diye
27:15
içinden geçirdi. Bazen insan en büyük bedeli sessizlikle öder. Öyle değil mi?
27:21
Ve o sabah Fatma'nın gözlerinden son damla yaşaktı. Ama yüzünde hafif bir
27:27
gülümseme vardı. Çünkü affedilmişti ve çünkü artık hiçbir şeyi
27:32
hissedemeyecekti. Fatma'nın ölümünden sonra ev
27:38
sessizleşti. Metin cenazeyi sessizce kaldırdı. Sadece birkaç yakını ve eski
27:44
iş arkadaşları geldi. Teyzesi bile son anda elinde küçük bir çiçekle ortaya
27:49
çıktı. Gözleri yere bakıyordu. Kimseyle konuşmadı. Toprak atıldıktan sonra Metin
27:55
annesinin yanına döndü. Nurgül teyze mezarlıkta en uzun kalan kişi oldu.
28:01
Elindeki küçük beyaz örtüyü mezarın başına serdi. Dualar etti. Dudaklarından
28:07
çıkan her kelime sanki kendi içine dökülüyordu. Fatma'nın adı artık mezar
28:12
taşındaydı ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Aylar geçti. Metin çiftlik işlerine
28:19
yavaş yavaş döndü. Ama hiçbir şeyde eskisi gibi hevesi yoktu. Sabahları
28:25
erken kalkıyor, yumurta deposuna uğruyor, işçilere sessizce göz atıyordu.
28:30
Evin içinde ise sadece Nurgül teyze vardı. Metin akşamları eve geldiğinde
28:36
salondaki eski koltuğuna oturuyor, televizyonu açıyordu ama ekrana bakmıyordu. Nurgül teyze çay getiriyor,
28:43
karşısına oturuyordu. İkisinin arasında artık konuşulmamış ama bilinen şeyler
28:48
vardı. Büyü, kaza Fatma'nın sessiz vedası. Her şey herkesin dilinde olmasa
28:54
da yüreklerdeydi. Daha doğrusu ruhlarına işlemişti ve silinemezdi. Bir gün Metin
29:00
yalnız başına arabaya bindi. Çiftlikten biraz uzaklaştı. Yol boyunca pencereden
29:06
dışarı baktı. Küçük köy yollarından geçti. Sonunda eski bir sokağa ulaştı.
29:12
Arabayı kenara çekip yürümeye başladı. Adımlarını yavaş atıyordu. Elinde küçük
29:17
bir fotoğraf vardı. Fatma'nın gençlik fotoğrafı. O ilk tanıştıkları günlerden
29:23
kalan. Sokağın sonunda eski tahta kapıyı gördü. Bakımcı ebenin kapısı. Kapıya üç
29:30
kez vurdu. Kapı açıldı. Yine aynı yaşlı kadın. Gözleri bu kez daha bulanıktı.
29:38
"Sen kimsin?" dedi kadın. Metin başını eğdi. "Fatma'nın kocasıyım." dedi. Kadın
29:46
bir an düşündü. Sonra başıyla içeri işaret etti. İçerisi yine aynıydı. Mum
29:53
ışığında eski masa, raftaki defter, loş bir koku. Kadın masanın başına geçti.
29:59
Metin karşısına oturdu. Niye geldin? dedi kadın. Metin fotoğrafı masaya
30:05
koydu. Ben artık neyi bilmem gerekiyorsa bilmek istiyorum." dedi. Kadın uzun uzun
30:12
Metine'e baktı. Bildiğin zaten yeter." dedi. Metin başını eğdi. Kadın defterini
30:18
açtı, sayfaları çevirdi. Bir isimler listesi. Fatma'nın ve annesinin isimleri
30:24
hala oradaydı. Kadın defteri kapattı. "Bu işler böyle." dedi. "Herkes
30:30
yaptığının bedelini öder." Metin sessizce ayağa kalktı. Kadına baktı.
30:36
"Ben o defteri alabilir miyim?" dedi. Kadın şaşırdı. "Neden?" "Yakmak için."
30:42
dedi Metin. Kadın bir süre düşündü ve bu sadece bir not defteri. Yaksan da bir
30:48
şey değişmez ama al bakalım dedi. Sonra defteri uzattı. Ama yakmak unutmak
30:54
anlamına gelmez. Allah Fatma'nın günahını affetsin. Ben uyarmıştım. Diye
30:59
de ekledi. Metin defteri aldı. Teşekkür bile etmeden kapıdan çıktı. O gece Metin
31:06
evin arka bahçesine geçti. Defteri küçük bir teneke kutunun içine koydu. Kibrit
31:12
çaktı. Sayfalar birer birer yandı. Fatma'nın adı, annesinin adı. Alevler
31:18
yükseldi. Metin ateşe baktı. Ah be Fatma. Ah be Fatmam. Sen ne yaptın bize?
31:25
Sen ne yaptın Fatmam? diye mırıldandı. Aylar sonra çiftlik büyümeye devam etti.
31:31
Ama Metin artık geçmişin peşinden koşmuyordu. Nurgül teyze ise Fatma'nın
31:36
odasını olduğu gibi bıraktı. Yatağı, tarakları, aynası, her şey olduğu gibi
31:43
duruyordu. Bazen içeri girip cama bakıyor, Fatma'dan kalan ince bir
31:48
hırkayı eline alıyordu ve o anlarda gözleri yaşla doluyordu. Ama kimseye
31:53
anlatmıyordu. Çünkü bazı hikayeler anlatılmaz. Sadece yaşanır ve asla
31:59
unutamazsınız. Maalesef zengin fakir fark etmeksizin bakımcı, muskacı ya da
32:04
cinci diye bilinen kişilere başvuran ve onlardan medet uman insanlar var. Kimi
32:09
inanır, kimi inanmaz ama çoğu insan büyünün varlığına ve gücüne inanır.
32:15
İnanmakla da kalmaz yapar ya da yaptırır. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Başınızdan buna benzer
32:21
bir olay geçti mi? Ya da daha önce hiç bakımcıya gittiniz mi? Görüşlerinizi
32:27
yorumlarda yazmayı unutmayın. Bir sonraki yaşanmış gerçek hikayede görüşene kadar kendinize iyi bakın.
32:34
Hoşça kalın.
32:39
Yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme.
#Arts & Entertainment

