0:00
daha önce hiç canınız yandığı için birine beddua ettiniz mi ya da ettiğiniz
0:05
bedduanın çıktığına şahit oldunuz mu biri sizin canınızı yaksaydı ona beddua
0:11
eder miydiniz eğer siz birinin canını yaktıysanız ve bu kişi bir kadınsa
0:17
korkun çünkü bir kadının bedduasını alırsanız emin olun iki yakanız bir
0:22
araya gelmiyor bu hikayemizde acı çeken bir kadının ettiği beddu şahit olacağız
0:29
hala hayatta olduğu için ismini değiştirerek anlatacağız eğer bu hikayede kendinizi bulursanız yorumlara
0:35
yazmayı unutmayın şimdi hazırsanız hikayemize geçebiliriz iyi seyirler
0:41
yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme
0:48
1993 yılının Mart ayıydı çanakkale'nin yorgun taş sokaklarında rüzgar her
0:54
zamanki gibi içe işleyen bir soğukla dolanıyordu o sabah Suzan pencere
1:00
önündeki İskemle'ye oturduğunda gökyüzüne baktı kuşlar göç yolunu unutmuş gibiydi uçmaktan korkar gibi
1:08
duruyorlardı belki de Suzan gibi onlar da nereye gideceklerini bilmiyorlardı işte o sabah henüz 19
1:16
yaşına girmişti Suzan kendi doğum gününü unuttuğu bir yaş daha evde kimsenin
1:22
hatırlamadığı bir gün daha annesi sabah namazından beri bahçeye gitmek için hazırlanıyordu abi gece geç gelmişti
1:31
ablası sabah ezanı gibi sessizdi suzan pencere kenarından dışarıya bakarken
1:37
içindeki boşluğa kelime aramaya çalışıyordu babasını hiç hatırlamıyordu
1:42
sadece bir fotoğraf silik siyah beyaz köşeleri yırtılmış bir
1:48
kare gerisi annesinin her gün biraz daha kararan gözlerinde saklıydı onu büyüten
1:55
yokluğunda babası yerine koyduğu sadece annesiydi ama annesi artık ona sadece
2:01
sabırla değil beklentiyle de bakıyordu sana dün biri daha talip oldu bahçedeki
2:07
hanımın komşusunun oğluymuş." dedi annesi çuvalı omzuna alırken "yine mi?" dedi Suzan sesin ne
2:15
öfke taşıyordu ne de umut bak kızım biz seni okula da göndermedik bir meslek de
2:22
edindiremedik elde bir tek sen varsın abin kendini kurtarsın diye elden geleni
2:29
yaptık ablan desen evin yükünü paylaşıyor ama sen senin kaderin biraz
2:36
daha incecik ben korkuyorum kızım seni yanlış ellere verirsem başımı yastığa
2:42
koyamam suzan başını eğdi ben istemem anne
2:47
demedi ben severek evlenmek istiyorum da demedi çünkü onun sözleri gökyüzüne
2:54
ulaşmadan yere düşerdi bu evde bunu çoktan öğrenmişti o gün annesi bahçeye
3:00
gitti akşam eve döndüğünde yüzünde bir kararsızlık vardı suzan'ın içi titredi
3:07
"bugün bana bir kadın geldi." dedi annesi "sana talip bir aile varmış iyi
3:13
insanlar diyorlar namuslu zengin ama bir sorun var adam senden 15 yaş büyükmüş
3:21
iyi insanmış ama genç bir kızı istemesi iyiye işaret değil anne dedi Suzan'ın
3:26
ablası insanlar kızaramıyor hizmetçi arıyorlar kendilerine dedi abiyi annesi
3:33
bir süre sessiz kaldı sonra başını yere eğerek konuştu ama bu seferkiler farklı
3:39
kızımı İngiltere'ye götüreceklermiş orada düzen kuruluymuş gelin diye
3:44
alacaklarmış hizmetçi değil bu bir şans kızım belki kurtuluş suzan gözlerini
3:51
kapattı içinden fırtınalar geçti ama dışarıya sadece bir cümle
3:57
fısıldandı siz ne derseniz işte o gün Suzan'ın içindeki
4:02
kırık kanatlı kuş uçamadı kaçamadı yuvadan atılmayı bekleyen ama rüzgarı
4:08
olmayan bir kuştu o kısa sürede nişan yapıldı kutlama yapılmadı aile arasında
4:15
bir nişan yapıldı çünkü Suzan'ın gözlerinin içine bakıldığında kutlama
4:20
yapılacak bir şey yoktu nişan sonrası birkaç ay içinde düğün yapıldı gelinliği
4:26
kiralık duva ikinci eldi davul zurna olmadı sadece takı takıldı ama kimse
4:33
bunu sorun etmedi zaten bu kasabada kızlar ya ağlayarak ya susarak
4:38
evlendirilirdi suzan da sustu uğurlama günü geldiğinde annesi elini uzattı
4:44
"hakkını helal et anne." dedi Suzan annesi öylece baka kaldı sonra titrek
4:49
bir baş hareketiyle "Helal olsun kızım sen de hakkını helal et ne olursa olsun altınlarını elinde tut." dedi suzan'ın
4:57
gözlerinden yaş akmadı çünkü içinde ağlamaya dair bir yer kalmamıştı yaşadığı hayatın ona ait olmadığına
5:04
çoktan ikna olmuştu bavulunu kapattı içine birkaç kıyafet ve çokça korku
5:11
yerleştirdi bir de bir ömürlük suskunluk uçağa bindiklerinde Suzan'ın yanındaki
5:16
adam artık kocasıydı onunla hiç konuşmadı sadece dönüp bundan sonra her
5:23
şey güzel olacak merak etme." dedi suzan sadece başını salladı içinden bir ses
5:29
"Hiçbir şey güzel olmayacak diyordu o sesin yıllar sonra ne kadar doğru
5:35
olduğunu anlayacaktı suzan için yeni bir hayat başlamıştı ne var ki bu yeni hayatın
5:41
içinde heyecan değil yabancılık vardı ingiltere'ye ayak bastığında ilk
5:46
hissettiği şey havasındaki soğukluk değil insanların gözlerindeki uzaklıktı
5:52
düğünden sonra uçağa bindirilmiş ne olduğunu anlamadan kendini başka bir ülkenin bambaşka sokaklarında bulmuştu
6:00
evlendiği adam yol boyunca fazla konuşmamıştı yalnızca bazı pratik bilgiler vermişti suzan İngilizce
6:07
bilmiyordu gümrükten geçerken adama öylece bakmış ne yapacağını beklemişti
6:13
adamsı gayet rahat bir şekilde işlemleri halletmiş Suzan'ı elinden tutup havaalanından çıkarmıştı yaşadıkları ev
6:21
şehrin dışında barın hemen üstündeki bir daireydi suzan ilk gün evi tanımaya
6:27
çalıştı her şey yabancıydı perdelerin şekli bile ürkütücüydü ona göre mutfakta
6:33
bir sürü elektronik eşya vardı ama hangisinin ne işe yaradığını bilmiyordu
6:39
kocası ise bara inmiş işleri toparlamaya başlamıştı suzan camdan dışarı
6:44
baktığında kimseyle göz göze gelmek istemedi sadece kalabalığı izledi birkaç
6:50
saat sonra yukarı çıkan adam eline bir poşet tutuşturdu içinde birkaç konserve
6:55
ekmek ve bazı hazır yiyecekler vardı "bunlarla idare et." dedi suzan bir
7:00
kadının bu hayatta ne kadar yalnız kaldığını o an daha derinden anladı ne annesi vardı yanında ne ablası bu evde
7:08
onunla konuşacak tek kişi bu adamdı fakat adam konuşmaktan pek hoşlanmıyordu
7:14
günler geçtikçe Suzan yeni hayatına alışmaya çalıştı temizlik yapıyor yemek
7:19
hazırlıyor sonra da pencerenin önünde bekliyordu adam geç saatlerde eve
7:24
geliyor bazen yorgun olduğunu söyleyip direkt yatıyordu iki ay sonra adam
7:30
işleri toparlayamadığını borçlarını ödeyemediğini söyledi bar kapanmak
7:35
üzereydi suzan telaşlandı ama tepki veremedi adam bir akşam Suzan'ın
7:40
altınlarını sordu düğünde takılanları suzan annesinin ne olursa olsun
7:46
altınlarını elinde tut sözünü hatırladı fakat adam karşında yorgun ve perişan
7:53
görünüyordu yeni bir düzen kurmamız gerek dedi adam almanya'ya taşınıyoruz
7:59
suzan'ın eli ayağına dolandı ingiltere'ye alışamamışken şimdi Almanya mı fakat Suzan bir şey diyemedi sadece
8:07
altınlarını kutusuyla birlikte adama verdi adam gülümsedi "sen gerçekten iyi
8:13
bir kadınsın." dedi suzan o an bu sözün içinin boş olduğunu bilmeden o
8:20
gülümsemeye güvenmeye çalıştı yeni bir ülkeye gitmeye hazırlanırken içinde
8:25
beliren korkuyu bastırmaya çalıştı bu sefer yalnızca yeni bir hayat değil yeni
8:31
bir ülke yeni bir dil ve tamamen yalnızlık vardı karşısında almanya'ya
8:37
geldiklerinde küçük bir ev kiraladılar adam sabah erkenden çıkıyor akşama kadar
8:42
dönmüyordu suzansa pencereden şehri izliyor insanların gülüşlerini anlamaya
8:48
çalışıyordu kendi gülüşünün kaybolduğunu ilk defa orada fark etti bir ay sonra
8:54
adam küçük bir dükkan kiraladığını Türkiye'den mal getirip burada satacağını söyledi suzan sadece başını
9:01
salladı adamın cebindeki tüm sermaye Suzan'ın altınlarıydı fakat kimse
9:06
Suzan'a ne bir teşekkür etti ne de onun fikrini sordu suzan evde otururken
9:12
yalnızlığıyla boğuşuyordu dışarı çıkmaya korkuyor yabancı bir tabelaya bile bakarken gözleri doluyordu sokağın
9:19
başındaki markete gitmesi gerekse bile saatlerce hazırlanıyordu kocası Suzan'ın
9:25
bu halini görmezden geliyordu çünkü artık onun hayatı Suzan'ın dışında
9:30
dönmeye başlamıştı yeni müşteriler yeni ticaret ilişkileri yeni kadınlar fakat
9:36
Suzan bunların hepsinden habersizdi o hala mutfağın köşesine dizdiği tencerelerle uğraşıyor kocasının sevdiği
9:43
yemekleri yapmaya çalışıyordu elini yaksa da sesini çıkarmıyor gün boyu cam
9:49
silse de kocasının yüzünde bir takdir arıyordu ve bir gece adam iş için başka
9:55
bir şehre gideceğini söyledi suzan onun valizini hazırladı içine sevdiği
10:01
yemeklerden koydu adam kapıdan çıkmadan önce durdu suzan'a baktı "senin gibi
10:07
biriyle evlendiğim için şanslıyım." dedi suzan o gece uzun süre uyuyamadı
10:13
yalnızlık yeniden çöktü üzerine gecenin bir vakti pencereden dışarı bakarken
10:19
kendi kendine fısıldadı "gerçekten şanslı mısın yoksa sadece sustuğum için
10:24
mi böyle?" dedi suzan her zaman olduğu gibi o sabah da erken kalktı kocasının sevdiği
10:32
yemekleri hazırladı tencereleri sırayla cam kaplara koydu kapaklarını dikkatlice
10:38
kapattı içten içe huzursuzdu ama her zamanki gibi belli etmedi kocası geldi
10:45
valizini aldı bir hafta sonra döneceğim." dedi suzan başını salladı
10:51
kapıya kadar uğurladı o günler hep birbirine benziyordu kocası gittiğinde
10:56
Suzan mutfağı evi temizler birkaç gün boyunca yemek kaplarını dolaba kaldırır sonra yine hazır ederdi ama bu
11:04
sefer bir şey farklıydı cam kaplardan birini kaldırdığında kapağın altına
11:10
sıkıştırılmış bir şey hissetti kapağı açtı içinden bir fotoğraf çıktı suzan'ın
11:16
elleri titremeye başladı fotoğrafa baktı kocası ve başka bir kadın yan yana
11:22
oturmuş gülümseyerek poz vermişlerdi fotoğraf ev ortamında çekilmişti suzan
11:28
donup kaldı içini tarifsiz bir acı kapladı boğazına koca bir düğüm oturdu
11:34
bu fotoğraf her şeyi değiştirdi suzan bir süre sonra kocasını takip etmeye karar verdi yine aynı hazırlıklar
11:41
yapıldı yemekler hazırlandı valiz hazırlandı kocası evden çıkınca Suzan da
11:47
çantasını alıp peşine takıldı kocası iki sokak ötedeki bir apartmana girdi kapı tam kapanacakken Suzan
11:54
hızlıca içeri girdi kocasının çıktığı kata tırmandı 3 numaralı dairenin kapısı
12:00
kapanıyordu yetişemedi ama numarayı aklına kazıdı bir hafta sonra kocası eve
12:06
döndüğünde Suzan onun anahtarlığını inceledi anahtarlıkta bir anahtar
12:11
diğerlerinden farklıydı birkaç gün sonra kocası işe gitmeden anahtarı alarak o
12:17
apartmana gitti 3 numaralı daireye anahtarla girdi içeride kimse yoktu ama
12:23
ev yepyeni eşyalarla doluydu salon lüks bir otel gibiydi yatak odasında bir
12:28
kadın kokusu vardı gardırobu açtı içinde hiç tanımadığı kıyafetler asılıydı suzan
12:35
öfkeyle bütün evi dağıttı ne bulduysa yere fırlattı vazolardan koltuklara
12:41
kadar ne varsa kırdı her yere sinen bu ihaneti yok etmeye çalıştı vazonun sesi
12:47
salonda yankılanırken Suzan durmadı kadının giysileri gözünün önünde duruyordu her biri renk renk marka marka
12:55
elbiselerdi makas buldu giysileri teker teker aldı ve kesti sanki kumaş değil
13:02
yılların suskunluğunu yok sayılmasını ezilmesini parçalıyor gibiydi yorgun bir
13:07
beden ve kanayan bir yürekle kendi evine döndüğünde ne yapacağını bilmiyordu
13:13
yalnızdı üstelik hiçbir suçu yoktu kocasının sevgilisi ise eve döndüğünde
13:20
darmadağan olmuş eşyaları görünce şaşkınlık yaşamadı çünkü bu onun planıydı fotoğrafla başlayan oyun
13:27
Suzan'ı saf dışı bırakmak için yapılmıştı plan işliyordu hemen telefona
13:33
sarıldı ve adamı aradı sinirli bir ses tonuyla "Gelip şu rezaleti görmen
13:39
gerekiyor o kadın evi mahvetmiş." dedi suzan'ın kocası sinirle eve geldi
13:47
içeri girer girmez öfkesini tutamadı ne fotoğrafı ne ihaneti ne de yaptığı
13:53
haksızlıkları düşündü karşısında sadece masum bir kadın vardı kendi yüz karasını
13:59
görmezden geldi suzan'a bağırdı hakaret etti ve el kaldırdı suzan ne olduğunu
14:07
anlayamadan kendini kapının önünde buldu elinde ne valiz vardı ne de
14:12
anahtar suzan sokakta kalmıştı soğuk yabancı sokaklar tanımadığı yüzler o
14:19
gece Suzan aklına gelen tek Türk'ün evine gitti hanife abla kapıyı açan
14:25
Hanife abla Suzan'ın halini görünce her şeyi anladı suzan sessizce olanı biteni
14:31
anlattı o anlatırken Hanife ablanın yüzü kararıyor kocası sinirden ellerini
14:37
ovuşturuyordu hemen Suzan'ın kocasını aradılar sesleri kararlıydı ya bu kadına
14:43
sahip çıkarsın ya da biz polise gideriz dediler bu tehdit adamın korktuğu şeydi
14:50
suzan'ı mecburen tekrar eve aldı fakat hiçbir şey eskisi gibi değildi suzan
14:57
artık o sessiz içine kapanık kadın değildi ihanetin ve yok sayılmanın
15:02
izleri yüzüne yerleşmişti ailesine hiçbir şey söylemedi utandığından değil
15:07
ama yine de söylemedi suzan utanılacak bir şey yapmamıştı ama içinde bir yara büyüyordu
15:15
sadakatsizlik Suzan'ın yüreğine öyle bir oturmuştu ki sonunda sessizce ellerini
15:21
açtı ve bir dua değil bir beddua etti allah'ım benim rızkımı ayır bu adamın
15:27
elinden tüm varlığını al ondan hakkımı öyle bir çıkar ki bana muhtaç kalsın
15:33
hakkımı öyle bir çıkar ki ondan Allah'ım oturduğu sandalyeden kalkamasın çünkü
15:39
varlık onun yolunu şaşırttı." dedi bu sözler yüreğinden çıkan bir ağıttı sustu
15:46
ama gökyüzü Suzan'ın feryadını duydu suzan eve döndü ama artık hiçbir
15:52
şey eskisi gibi değildi aldatılmıştı bir kere ve çaresizdi kocasının kurduğu iş
15:58
Suzan'ın altınlarıyla kurulmuştu cefasını Suzan çekiyordu sefasını ise
16:04
kocası ve kocasının metresi sürüyordu fakat Suzan'ın canı o kadar yanmıştı ki
16:10
artık nefes alamıyordu öyle derinden öyle içten bir beddua etmişti ki bazen
16:16
pişman bile oluyordu çünkü Suzan yufka yürekli bir kadındı suzan'a
16:21
kızabilirsiniz ama Suzan'ın yüreği sizde olsaydı düşmanınızı bile affedebilirdiniz fakat merak etmeyin
16:28
Suzan hiçbir zaman kocasını affetmedi sadece merhameti ve hayata tutunma
16:34
gücüyle her şeye direniyordu aradan aylar geçmişti suzan'ın kocası sanki
16:40
hiçbir şey olmamış gibi aynı vurdum duymazlığıyla Suzan'ı evde yalnız bırakıyor zaman da Türkiye'ye iş
16:47
seyahati adı altında gidiyordu fakat Suzan kocasına artık güvenmiyordu
16:52
güvenmemekte de haklıydı çünkü Suzan'ın altınlarıyla kurulan işin sefasını yine
16:58
başkaları sürüyordu suzan'ın kocası sevgilisiyile Türkiye'de tatil yapıyor
17:03
Suzansa evde yalnız başına kapanıyordu suzan bunun farkındaydı ama bir türlü
17:08
itiraz edemiyordu boşanmayı düşündü uzun bir süre fakat memlekete dönse
17:14
insanların dedikodusundan çekiniyordu aslında ailesi ona hiçbir şey demezdi
17:20
fakat insanların ailesini üzmesinden çekiniyordu bu yüzden boşanma düşüncesi
17:25
zaman zaman sadece bir düşünce olarak aklından geçiyordu bir de artık içine
17:30
sindiremiyordu kocasından boşansa kendi altınlarıyla kurulan işin sefasını
17:35
başkaları sürmeye devam edecekti artık akıllanmıştı ama ne yapacağını
17:41
bilmiyordu her gün beddua etti Suzan suzan beddua ettikçe kocasının işleri
17:48
daha da kötüleşti aslında Suzan öyle olduğunu sanıyordu fakat gerçek
17:54
bambaşkaydı suzan'ın kocası sevgilisi için krediler çekmişti zamanında
17:59
ödenmeyen krediler iyice kabardı suzan'ın kocasının metresi ise tam bir
18:05
şeytandı hem Suzan'ın yuvasını yıkmak hem de Suzan'ın sermayesiyle kurulan
18:10
işin kaymağını yemenin peşindeydi suzan'ın kocası işlerin kötü gitmesinin
18:15
sebebi olarak yüzsüzce Suzan'ı suçluyordu ona göre Suzan işlerin
18:20
başında dursa zarar etmeyeceklerdi aslı varsa çalışanlar sürekli kasadan çalıyordu bu elbette
18:27
işin kılıfıydı çünkü parayı metresi olacak kadınla yiyorlardı ayrıca
18:33
yıllarca Suzan'ı eve kapatan adam Suzan'ın dil sorununu aşmasının önünde büyük bir engeldi denilenleri
18:40
anlayabiliyordu Suzan hatta biraz da konuşabiliyordu fakat iş dükkanın
18:45
başında durmaya gelince Suzan kendine güvenemiyordu suzan kendine güvense bile
18:51
dış dünyadan çok fazla soyutlanmıştı ve ürkek bir serçe gibi çaresizce kanat
18:58
çırpıyordu günler günleri kovaladı ve bir gün yağmur sonrası tüm depoyu sel
19:04
bastı ne kadar mal varsa hepsi sular altında kaldı ve kullanılamaz duruma
19:10
geldi fakat adam yağmur için bile Suzan'ı suçladı "eğer işlerin başında
19:16
dursaydın bu duruma gelmezdik." dedi suzan'ın içinden eğer benim
19:22
altınlarımla kurduğun işe güvenerek metresine krediler çekmeseydin bunlar yaşanmazdı demek geldi ama sustu bazen
19:31
kadınlar sussa da gökler hesabını elbet sorar ister karma diye ister ise de
19:38
bedduanın çıkması diye adlandırın kadının hakkı kimsede kalmaz çünkü kadın
19:44
her şeyden önce yuvayı ayakta tutandır kadın o kadar güçlüdür ki ya yuva kurar
19:50
ya da Suzan'ın kocasının metresi gibi yuva yıkar ama Suzan güçlü bir kadındı
19:55
ne yuvasını yıktırmaya ne de malını yedirmeye niyeti vardı fakat elden ne gelir depoyu su basmıştı aslında bu
20:03
zararı karşılayabiliyorlardı ama Suzan'ın kocasının başka kadınlara para yedirmekten başka bildiği bir şey yoktu
20:11
suzansa hizmetçi gibi yemeklerini bile hazırlıyordu bir zamanlar tabii o zamanlar bunu bilseydi elbette bir
20:18
haftalık yemek yapıp vermezdi kocasının eline ama Suzan merhametli ve masum bir
20:23
kadındı yani canı yanana kadar demek daha doğru olur sanırım maalesef
20:28
Suzan'ın pek muhterem şeref yoksunu kocası metresine çektiği kredileri
20:33
ödeyemeyince iflasını vermek zorunda kaldı artık bankalar peşlerini
20:39
bırakmıyordu işsizlik maaşı almaya karar verdi Suzan'ın kocası suzan'ın malını
20:44
mülkünü tükettikten sonra bile pişmanlık belirtisi yoktu adamın yüzünde ama
20:50
Suzan'ın canına tak dedi ne yap ne et beni kursa gönder ben ehliyet almak
20:56
istiyorum." dedi Suzan kocasına kocası "Senin ehliyet neyine yol bilmezsin iz
21:02
bilmezsin otur evinde yemek yap." dedi fakat Suzan'ın sigortaları atmıştı artık
21:08
ne yaptı ne etti kendini ehliyet kursuna yazdırdı önce araba sürmesini öğrendi
21:14
sonra da şehri öğrendi suzan şehirde bir tur atınca gözyaşlarını tutamadı çünkü
21:20
açık cezaevinde tutsakmış meğerse hiç vakit kaybetmedi Suzan ve Hanife
21:25
ablasının da yardımıyla bulaşıkçılık için bir iş yeriyle anlaştı hani bazıları "Yurt dışında her şey kuralına
21:32
göre yapılıyor kafana göre çalışamazsın." diye konuşuyor ya siz onu
21:37
bir de çalışmak zorunda olanlara sorun herkes muhtaç olanı sömürmenin peşinde bu hayatta o yüzden gece geç saatlerde
21:46
herkes sıcacık evinde otururken bazılarımız çalışmak zorunda suzan da
21:51
onlardan biriydi ve ilk işi bulaşık yıkamaktı daha sonra da ofislere
21:56
temizliğe gitti kocası ise artık eskisi gibi bol keseden harcayamıyordu hatta eline geçen parayı
22:04
Suzan'a veriyordu çünkü Suzan evin yeni reisiydi suzan'ın bedduasını hatırlıyor
22:10
musunuz tam da bedduadaki gibi kocasının çok bulup da sapıttığı malı mülkü
22:15
kalmamıştı artık aslında olan yine Suzan'a oldu gibi görünebilir fakat
22:20
Suzan gururlu bir şekilde alnının teriyle çalışıyor kocası bile artık parasını ona emanet ediyordu suzan'ı bir
22:28
tanısaydınız onu öyle bir severdiniz ki melekler bile hayrandı ona belki de
22:33
çünkü herkes onun gibi güçlü ve merhametli olamazdı dur durak bilmeden
22:39
çalıştı Suzan ve kocasının kredi borçlarını yavaş yavaş ödemeye devam etti suzan'ın içi artık rahattı para
22:47
suyunu çekince metres de ortalardan kaybolmuştu sanki kocası biraz Suzan'ın
22:52
kıymetini anlar gibi olmuştu ama Suzan artık akıllandığı için yaş tahtaya basmıyor tedbirli davranıyordu suzan ne
23:00
kadar tedbirli davranırsa davransın Suzan'ın gizlice çalışmasının önünde büyük bir engel vardı tüm dünyayı saran
23:08
ve tüm dünyada karantina uygulanmasına sebep olan bir virüs ortaya çıkmıştı
23:13
suzan sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde artık gizlice çalışamıyordu tek
23:19
gelirleri kocasının işsizlik maaşıydı kirayı verdikten sonra da işsizlik
23:25
maaşından geriye pek bir şey kalmıyordu insanlar marketleri yağmalarcasına
23:30
alışveriş yapıp raflardan tüm ürünleri toplarken parasız kalan Suzan ve
23:36
kocasını tek bir şey idare ediyordu o da ninelerimizden annelerimizden
23:42
öğrendiklerimizdi suzan annesinin öğrettiği gibi yıllık olarak erişte yapıyordu ayrıca salçasını da kendisi
23:49
yapıyordu ve kilerinin aldığı kadar da konserve yapıyordu yaşadığı evin teras
23:54
kısmını adeta küçük bir seraya çevirmişti mesela gittiği bir yerde bir
23:59
sebzeyi çok severse hemen çekirdeklerini bir peçeteye ayırırdı sonrasında da
24:04
kendi küçük serasında yetiştirdi salçalık domatesten konservelik patlıcana kadar yetiştirebildiği her
24:11
şeyi yetiştiriyordu hatta evinin içindeki saksılarda çiçekten çok sebze
24:17
vardı diyebilirim bilmeyenleriniz şimdi Suzan'a stokçu kadın diyebilir fakat
24:23
pandemi zamanı çoğu insanın stokçuluk diye küçümsediği şey Suzan ve kocasının
24:28
çok işine yaramıştı bu arada ben de salça ve konserve yapmayı severim çünkü
24:34
ben de annemden böyle gördüm en ufak bir sıkıntıda gıdaya erişimin olmadığı bir
24:40
senaryo hayal edin ve siz de konserve yapmaya başlayın derim neyse Suzan'ı
24:45
pandemi döneminde de kurtaran yine kendisi olmuştu karantina uygulamaları gevşetilmeye başladıktan sonra ise
24:52
geceleri tekrar işe koyuldu bu arada kocasının borçlarını ödemeye de devam etti kimi gün iyi geçti kimi günse
25:00
geçmişteki gibi yalnız ve karanlıktı bu arada Suzan'ın kocası kendini alkole verdi aldığı işsizlik
25:08
maaşından alkole de para ayırıyor fırsat buldukça da sürekli içiyordu suzansa
25:14
gurbet ellerde yuvasını ayakta tutmaya çalışan koca yürekli bir melekti fakat
25:19
annesi Suzan'ın hizmetçi olarak gelin alınmasını istemezken onu bir köle olarak gurbet ellere yolladığını
25:26
bilmiyordu telefonlarda sürekli her şeyin yolunda olduğunu söylüyordu annesine ve iki yılda bir de annesiyle
25:33
kardeşlerini ziyarete geliyordu annesi bilseydi bırakır mıydı hiç kızını
25:39
elbette bırakmazdı fakat Suzan annesi üzülsün istemedi çünkü Suzan'a göre çile
25:45
çekmek onların kaderlerinde vardı alışmıştı da çile çekmeye Suzan fakat
25:50
Suzan kadar iyi olsa da hiçbir insan çile çekmemeli bu dünyada öyle garip bir dünya ki Suzan'ın
25:58
annesi kızının neler çektiğini bilmeden hayatını kaybetti suzan haberi alınca ağlayamadı
26:04
bile başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldu ama ağlayamadı
26:09
türkiye'ye cenazeye gitti ama kardeşlerine yine bir şey söyleyemedi daha ne kadar üzülebilirdi ki bir kadın
26:17
bu sorunun cevabını Almanya'ya geri döndüğünde almıştı bir anda çünkü artık ettiği beddua göklerin gönderdiği adrese
26:24
doğru yola çıkmıştı bir gün evin telefonu acı acı çalmaya başladı
26:30
hastaneden arıyorlardı kocası yolda yürürken yere düşmüş ne olduğunu kendi
26:35
de hatırlamıyordu fakat doktorlar ense kısmında kötü huylu bir kitle tespit
26:41
etmişlerdi ve tüm vücuduna yayılıyordu sonrasındaysa kanser olduğunu öğrendiler
26:47
tekrar soracağım suzan'ın bedduasını hatırlıyor musunuz sanırım artık başka
26:52
sebep aramaya gerek yoktu suzan'ın beddu yavaş yavaş tutuyor gibiydi kocası
26:59
başlarda tedavi olmayı reddetti fakat ağrılar dayanılmaz bir hal almıştı o
27:04
yüzden mecburen kemoterapiye başladı gün geçtikçe zayıfladı Suzan'ın kocası ve
27:10
ağrıları için kullandıkları morfinin dozu da doktor tarafından sürekli artırılıyordu suzan gündüzleri kocasına
27:18
bakıyor geceleri ise çalışmaya gidiyordu bir noktadan sonra kocası bir bebek gibi
27:23
olmuştu tuvaletini bile kendi yapamıyordu ağrıları için kullandığı morfinin dozu arttıkça Suzan'ın kocası
27:31
da sanki bu dünyadan değilmiş gibi sessizce bir köşede oturuyordu ne
27:36
düşündüğünü Suzan bile bilmiyordu öylece bir yere gözlerini dikiyor saatlerce
27:42
boşluğa bakıyordu kemoterapinin işe yaramadığını Suzan da biliyordu çünkü
27:47
her kontrolden sonra doktor morfinin dozunu artırıyordu hatta bir gün doktor
27:54
eğer ağrıları dayanılmaz bir duruma gelirse sonraki kontrolü beklemeyin daha
27:59
önce artırdığım miktarda morfinin dozunu artırın dedi bu arada morfin bir bant
28:05
şeklinde kullanılıyordu yani bir şırıngayla değil o yüzden Suzan morfini
28:11
kocasına uygularken sadece bir bant yapıştırıyordu aradan aylar geçti
28:17
pandemi bitmek üzereydi ve Suzan'ın kocası virüs kapmıştı hastanede kaldı bir süre ve geri kalan
28:25
tedavisi de hastanede yapıldı fakat ne yazık ki bu hastaneye son yatışıydı
28:30
suzan'ın kocası bir öğleden sonra gözlerini bu dünyaya kapattı suzan artık
28:36
gurbet ellerde yalnız başına kalmıştı ne bir ev ne de bir birikim kocası ölmeden
28:41
önce Suzan'a hiçbir şey bırakmamıştı suzan'ın altınlarını da metresiyle yemişlerdi ancak masum bir kadının hakkı
28:49
acı bir şekilde hak yiyenden zalimden çıkmıştı suzan bu bedduayı uzunca bir
28:55
süre içinde tuttu ve kimselere söyleyemedi ta ki bir gün hikayesini
29:00
bizimle paylaşana kadar suzan hala Almanya'da yaşıyor hikayemizin başında
29:06
da söylediğimiz gibi ismini değiştirerek hikayeyi anlatmaya çalıştık siz onu
29:12
gurbetteki Suzan olarak bilin yeter merak etmeyin durumu kötü değil çünkü o
29:18
güçlü bir kadın buradan kendisine de selam olsun suzan abla sen güçlü bir
29:24
kadınsın emin ol senin bu hayat hikayen birçok kadına güç verecek son olarak
29:29
şunu bilmenizi isteriz ki hiçbir kadın mutsuz olmayı hak etmiyor masum kadınları mutsuz edenler de mutlu olmayı
29:37
hak etmiyor size bir tavsiye asla ama asla bir kadının bedduasını almayın bir
29:44
sonraki yaşanmış gerçek hikayede görüşene kadar kendinize iyi bakın en güzel günler sizlerin olsun hoşça kalın
29:52
yaşanmış Gerçek Hikayeler kanalına abone olmayı ve videoyu beğenmeyi ihmal etme